Ethem Sancak'ı 10 yıl kadar önce TÜSİAD'ın Sakız Adası'na yaptığı günü birlik bir ziyaret için bindiğimiz feribotta tanıdım.
Adaya gidene kadar konuştuğumuz tek konu tarihti. En sevdiği konuydu ve müthiş okuyordu. O zamanlar henüz kamuoyunda çok tanınmıyor, bir dönemin Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) üyesinin ilaç dağıtımında bir dev haline geldiğini yani sıkı bir kapitalist olduğunu kimse tam bilmiyordu. TÜSİAD'a da henüz üye olmuş ve dernekteki işadamlarını da pek tanımıyordu.
Beni en çok etkileyen ilaç dağıtımındaki geldiği noktadan ziyade, onun romantik derecede tutkuyla anlattığı tarım projeleri olmuştu. Köylüyü çiftçi yapma hayalleri, büyük tarım çiftlikleri üzerine çok kafa yordu Sancak. Bu alandaki hayalini bizzat çiftlik kurarak hayata da geçirdi. Tabii bu arada ilaç dağıtımı, hastane işleri de aldı başını gitti. Derken medyaya hızlı bir giriş yaptı ama çok kalmadan terk etti, ilaç ve hastane yatırımlarında da yabancı devlere hisse satarak farklı bir strateji izledi.
Aralık ayında Hedef Alliance'daki payını yüzde 60'a çıkaran İngiliz Alliance Boots'un icra kurulundaki 6 kişi arasına giren Sancak geçen gün beni aradığında bir sebebi vardı. İstanbul Modern'e büyük destek verenler arasında ismini yazmayı unutmuştum. Oysa ki İstanbul Modern kurulurken maddi manevi en büyük desteği veren üç sponsordan biriydi Sancak.
Laf lafı açınca, Boots'dan aldığı daveti, başarılı bir girişimci olarak fikirlerinden faydalanmak istediklerini anlattı ve sonra 'Biliyor musunuz bankalar ve profesyoneller girişimciyi tatile yollamıştı ve sonra da hepinizin bildiği gibi tüm dünyada kapitalizmin ufku karardı' diye ilginç bir saptama yaptı.
İşte şimdi Sancak'a göre girişimciler başa geçiyor. Şirketler tekrar kapitalistlerin şirketi oluyor. 'İnsanlığın kurtuluşu da burada' diyor Ethem Sancak.
Ona göre şirketler sadece profesyonellerin eline terk edilemez. Şaşırıyorum tabii Sancak'ın bu fikrine, 'Peki' diyorum, 'Profesyoneller ne yapacak?'
Sancak, 'Onlar tabii ki olmaya devam edecek ama yardımcı unsur olarak. Girişimciler olmadan düze çıkılamaz' diyor.