Başta Rahmi Koç ve Eşref Cerrahoğlu olmak üzere Deniz Temiz Derneği'ne (TURMEPA) gönül verenler şu günlerde mutluluktan uçuyor!
Ne de olsa yıllardır temiz deniz için mücadele verenlerin sesi Ankara'dan duyulmaya başlamış. Ama tabii yanlış anlaşılmasın.
Duyulması gereken yerden çıt yok. Yani deniz temizliği için ceplerinden milyon dolar harcayıp, özel zamanlarında gönüllü hizmette bulunanlara, Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'ndan gelen ne bir destek ne bir teşekkür var. Ama ilginçtir Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, denizlerin yok olmasının geleceğimizin yok olması anlamına geldiğini daha iyi anlamış görünüyor. Öyle ki ne zaman TURMEPA, bir istekte bir ricada bulunacak olsa Milli Eğitim Bakanlığı kapıları sonuna kadar açıyor. İşte son hikaye.
Hatırlarsanız Bakan Çelik, Van Gölü'nü kurtarmak üzere büyük bir heyetle Van'a giden TURMEPA'nın gezisine katılmıştı. İşte bu gezinin hemen akabinde bir genelge yayınlamış. Dün TURMEPA Başkanı Eşref Cerrahoğlu ile bir araya geldik. Cerrahoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı ile TURMEPA'nın 4 Haziran'da kıyı temizliği için Türkiye genelindeki 16 milyon öğrenciyle birlikte harekete geçeceğini söyledi.
Büyüklere anlatınca bu işin olmadığı ortada. Zaten görünen o ki bazı büyükler (!) hiç dinlemiyor bile. Hal böyle olunca çocuk ve gençlerde temiz deniz bilincini yaratmak büyük önem kazanıyor. İşte Bakan Çelik de buradan yola çıkıyor ve Türkiye'deki bütün milli eğitim müdürlüklerine ve valiliklere bir genelge gönderiyor.
Bu yıl Dünya Çevre Günü'nde tüm Türkiye'deki su kaynaklarını korumak için öğrenciler kolları sıvayacak. Denizi olmayan kentlerde öğrenciler karayı temizleyecek. Çelik'in girişimiyle tüm Türkiye'de bir gün 'su günü' ilan ediliyor ve 4 Haziran'da İstanbul Sütlüce'de 1200 öğrenci kıyı temizliği ve su altı temizliği için bir araya geliyor.
Eşref Cerrahoğlu'ndan önümüzdeki 25 yılda dünyada su temizliği ve verimliliği için harcanacak miktarın yaklaşık 5 trilyon dolar olduğunu öğreniyoruz. Ne kadar yüksek bir maliyetten söz edildiğinin farkında mısınız?
Düşünün biz hala Türkiye'de arıtma tesisleri konusunu bir standarda oturtamamışız. Sadece Göcek'te yapımına 3 yıl önce başlanan ve fıkralara konu olacak bir sebepten dolayı mühürlenen ve çevre gönüllülerinin Başbakan Erdoğan'ın yolunu keserek durumu anlatmaları üzerine yeniden yapımı devam eden arıtma tesislerimizle uğraşırken, mesela Yunanistan bu konudaki altyapısını tamamen bitirmiş.
Özetle yolu yok. Bu halk bu denizi sevmek zorunda! Sırtını dönmekten vazgeçecek. En güzel Cerrahoğlu söylüyor zaten: "Kanser ilacının yüzde 60'ı denizlerden elde ediliyor. Türk milleti denizin dibindeki yosunu yemeye hazırlansın. Batı dünyası beslenme tarzını tamamen değiştirdi. 2025'te 2.5 milyar insan içecek temiz su bulamayacak. Bu su savaşları kapımızda demek. Öyleyse su kaynaklarını korumak hepimizin görevi olmalı. "