Haremlique ilk mağazasını son derece iddialı bir mekanda, Serdar Bilgili tarafından yeniden restore edilen Akaretler Evleri'nde, W Oteli'nin hemen altında açtı. Duvarlarında minyatür sanatçısı Taner Alakuş imzalı harem kadınlarının yer aldığı mağazada, inanılmaz küçük ama güzel ayrıntılar var. Örneğin haremlerin vazgeçilmez içeceği olan Türk kahvesi, çikolatalı, tarçınlı, damla sakızlı ve geleneksel olmak üzere dört farklı aroma ile müşterinin karşısına çıkmış.
Mağazada sohbet etmek üzere buluştuğumuz Caroline Koç, bu kahveleri İzmir'de gurme bir kahveciye özel olarak yaptırdıklarını söylüyor.
İş hayatına ev tekstili ile girmesinin nedenini ise, 'Hep içimde vardı. Bizim ailenin işi de buydu. Ondan etkilendiğimi sanıyorum ama bir de hep güzel havlu, yumuşak, sade tasarımlı nevresim takımları bulmakta Türkiye'de zorlanılması da beni böyle bir iş kurmaya itti' diyor. Caroline Koç, ilginç bir noktaya daha değindi. Türkiye'de üretilen havluların kalitesinin ne kadar iyi olduğu, Beyaz Saray dahil en önemli mekanlarda kullanıldığı bir gerçek.
Ama işte içeride bu havluları bulmak zor! Koç, 'Made in Turkey' yazılı havluları Türkler'in ABD'den satın alıp, Türkiye'ye getirdiklerinin altını çiziyor ve Haremlique'in kaliteli havluyu Türk tüketicisiyle bulu şturduğunu söylüyor.
Carilone Koç'un İzmir Pamuk'un sahibi olan ailesi İzmirli Giraud'lar, aslında ev tekstilinde bir dönem en zor pazarlar olarak bilinen ABD, İngiltere ve Fransa'ya yıllarca ihracat yapma başarısını gösteren sıkı tekstilciydi. Şimdi fabrikalarını kapatmış olan Giraud Ailesi, tekstil ihracatına ise hâlâ devam ediyor. İşte Caroline Koç ve ağabeyi Frederic Giraudl ile yıllarca birlikte çalışıp nevresim tasarlayan Banu Yentür şimdi Osmanlı motifleriyle bezedikleri çarşaf, yorgan, havlu ve bornozlar ile Türk tüketicisine en iyi kaliteyi sunmaya çalışıyor. Haremlique koleksiyonunda özel pamuk, keten, kaşmir ve ipek kullanılıyor. Mağazada bu özel nevresimler için özel kokulu ütü suyu dahi satılıyor bu arada.