Barcelona'ya 1.5 saat karayolu uzaklığındaki figueres şehrinde, dünyaca ünlü sürrealist ressam Salvador Dali'nin Tiyatro-Müzesi'ndeyiz.
Müze binası da Dali gibi gerçeküstü! Bir yanıyla çok eski, kubbesi cam ve çelik, dış duvarları Dali ve büyük aşkı olan karısı Gala'nın çok sevdiği ekmeklerle bezenmiş, yeniden doğumu simgeleyen kocaman dev yumurta figürlerinin her yere serpiştirildiği, endüstriyel tasarımla geleneksel malzemenin bir birine karıştırıldığı inanılmaz, çarpıcı bir müze binası burası. İçeride bir kısmını gördüğümüz 2 bine yakın eser adeta bize gördüğümüzün anladığımız şey olmayabileceğini, anladığımız şeyin de gördüğümüz şey olmadığını anlatmaya çalışıyor. İnsanın zihnini çarpıyor!
Türkiye'ye pek uğramayan bir sanat akımı olan gerçeküstücülük yani sürrealizmin resim alanındaki en önemli temsilcisi olarak bilinen Salvador Dali'nin çarpıcı eserleri yakında Türk sanatseverlerle hem de İstanbul Boğazı'nda buluşacak.
Bu yıl 60'ıncı yılını kutlayan Akbank, Strateji ve Kurumsal İletişim'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı'nın söylemiyle, en büyük kültür sanat ve sosyal sorumluluk projesini Salvador Dali koleksiyonunu Sakıp Sabancı Müzesi'ne getirerek gerçekleştiriyor.
Üstelik Figueres'teki Tiyatro-Müze'de görüştüğümüz Gala-Salvador Dali Vakfı'nın üst düzey yöneticisi Joan Manel Sevillano Campalans'tan, bugüne kadar böylesine kapsamlı ve çok Dali eserlerinin sergi amaçlı müzeden gönderilmediğini duyuyoruz.
Yani İstanbul'da 19 Eylül 2008-19 Ocak 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 'İstanbul'da Bir Sürrealist: Salvador Dali' sergisi için, şu an içinde bulunduğumuz müzeden 33 resim, 113 çizim, 111 gravür ve 12 litografi olmak üzere toplam 269 eser Türkiye'ye getiriliyor.
Böylesine önemli bir serginin Türkiye'ye getirilmesinde, daha doğrusu istendiği anda herkese kapılarını açmayan Dali Müzesi'nden olumlu yanıt alınmasında Suzan Sabancı'nın önemli rol oynadığını bizzat, bizimle birlikte Barcelona'ya gelen Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer'den öğreniyoruz.
Önce red cevabı
2008 yılı programını çok önce yapan ve bir yılda en fazla iki sergiye olumlu yanıt veren Dali Müzesi, ilk başta Sabancı Müzesi'nden gelen sergi talebine olumsuz yanıt veriyor ve ileriki bir tarihin olabileceğini söylüyor. İşte bu noktada devreye Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı giriyor ve İspanya'da iyi ilişki kurduğu bankacı dostlarını devreye sokarak, böylesine önemli serginin 2008'de yani Akbank'ın kuruluş yıldönümünde İstanbul'a gelmesinin yolunu açıyor.