Diyabet, çok eski zamanlardan beri insanlığı etkileyen önemli bir hastalıktır. Diyabet hastalığının seyrinde rolü olduğu bilinen diş enfeksiyonları, hastalığın klinik seyrini değiştirebilir. Ağız içi sağlığı diyabetin seyrini, diyabetin metabolik kontrolü de ağız içi sağlığını etkiler.
TAM DONANIMLI OLMALI
Bir diş hekimi, diyabet teşhisinde ve metabolik kontrolünde önemli role sahiptir. Bu hastalık hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olmalıdır. Esas önemli olan, diş ile alakalı tüm tedavilerde izlenecek yolu bilmeli ve acil bir durumla karşılaşıldığında ne yapılması gerektiği konusunda tam donanımlı olmalıdır. Hastaların yapması gereken en önemli şey ise; bu hastalıkla beraber ağız içi sağlığının önemini bilmek ve tedavi öncesi özellikle cerrahi işlem gerektiren diş çekimi, implant uygulaması, kist temizliği, diş taşı tedavisi, diş eti tedavisi, gömük 20 yaş operasyonları gibi tedaviler öncesi diyabet doktorları ile diş hekimlerini görüştürüp konsültasyon dediğimiz bilgi alışverişinin sağlanmasına yardımcı olmaktır. Bunlar dikkate alınmadığında kanama ve yara iyileşmesi ile ilgili ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.
KEMİK ERİMESİ SIK GÖRÜLÜR
Kontrol altında olmayan diyabetin ağız içi komplikasyonları yıkıcıdır. En sık rastlananı kemik erimesi, dişlerde sallanma, iltihabi diş eti hastalıklarıdır. Ağız kuruluğu, tükürük bezi fonksiyon bozuklukları, mantar enfeksiyonları, bakteriyelviral enfeksiyonlar, çürük sayısındaki artış, tekrarlayan apseler ve tat alma bozukluğu gibi belirtiler ve hastalıklar sıklıkla görülür.
Diş tedavisi için en uygun kan glikoz seviyesi yüzde 110-220 mg. arasıdır. Daha yüksek değerler hiperglisemi, daha düşük değerler hipoglisemi riskini artırabilir.
İnsülin uygulaması, tedaviye başlamadan bir-iki saat önce bitirilmelidir. Diyabetli diş hastaları, stressiz ortam ve yöntemlerle tedavi edilmelidir. Stres, vücudun insülin ihtiyacını artırdığı için hastalar kolaylıkla hipoglisemiye girebilir. Ortamın güven vermesi, anestezinin hastayı korkutmadan tam olarak yapılması ya da sedasyon dediğimiz yarı uykulu haldeki tedavi teknikleri daha uygundur.
Diyabet hastaları enfeksiyona karşı dirençsiz oldukları için sterilizasyon çok önemlidir. Oturdukları yerden kullanılan cihaz ve aletlere kadar çok dikkat edilmelidir. Enfeksiyon kapmaları diğer hastalara göre daha kolaydır. Diyabeti kontrol altında olmayan hastalarda doktorlarının vereceği antibiyotik, tedavi öncesi koruma amaçlı alınabilir.
Tedavi esnasında hipoglisemik şoka girebilirler ve şuur kaybı olabilir. Bu gibi hastalar tedaviye gittiklerinde yanlarında şekerli suportakal suyu bulundururlarsa iyi olabilir.
Yara iyileşmesi diyabetli hastalarda geç olur, bu yüzden büyük cerrahi operasyonlardan kaçınmakta fayda vardır. Diş eti tedavilerinin lazer destekli yapılması, iyileşme açısından daha faydalı olabilir. Çene kemiği, uygun kemik genişliği ve derinliğine sahipse, diş eksikliklerinde lazer destekli implant uygulamasının tercih edilmesi daha az travmaya ve daha çabuk iyileşmeye öncülük eder.
Apseli dişler ve enfeksiyonlu kökler mutlaka tedavi edilmeli ya da uzaklaştırılmalıdır.
Hastaya yapılacak tüm tedaviler öncesinde diş eti tedavileri mutlaka yapılmalıdır. Bu, olmazsa olmazınız olmalıdır.
Hastaların protezleri, kolaylıkla temizlenebilen kalitede, sağlam ve doku dostu malzemelerden yapılmalıdır.
Navigasyonlu implant teknolojisinin avantajları
Bu teknoloji sayesinde implant uygulamaları esnasında karşılaşılabilecek sorunlar önceden belirlenir, analiz edilir ve ameliyat sırasında sürpriz yaşanmaz.
Doğru açı ve konumda implant yerleştirilmesini sağlar. Modern teknoloji desteği alt çene bölgesinde 3 boyutlu görüntüleme teknolojisine rağmen implant uygulaması için sınırlıdır. Bu, uygun yerde olmayan detaysız delmeye yol açar ve bu durum yavaş ve yetersiz iyileşmeye sebep olur.
Operasyon sonrasında ise ameliyat kesiği, kanama ve dikiş olmadığı için çok hızlı iyileşme sağlanır.
Hastadan alınan çok detaylı tomografi bilgisi ile cerrahi planlama yapılması, panoramik röntgene göre çok büyük avantaj sağlar.
İmplant tedavisinde karşılaşılan başarısız sonuçlar ve sinir zedelenmelerini ortadan kaldırır.
EN UYGUN YERİ BELİRLER
Navigasyonlu implant; diyabet hastalarında travmayı ve kanamayı minumumda tutan implant yöntemidir. Tıp alanında Navigasyon Sistemi olarak adlandırılan Cerrahi Yönlendirme Sistemi; diş tedavisindeki tüm diş, ağız ve çene bilgilerini doktora iletmekte, implantın yapılacağı en uygun yeri tespit ederek doktora yol göstermektedir. Sistem, tedavi sırasında tespit ettiği yerden kayma olursa doktoru uyararak hata yapma payını sıfıra indirmektedir. Sistemin genel işleyişi; hastadan alınan çok detaylı dijital tomografi bilgisi ile cerrahi planlama yapılması ve bu planın müdahale sırasında hastaya uygulanması üzerine kuruludur. Üç boyutlu planlama ve dijital tomografi; panoramik röntgene göre büyük avantaj sağlamaktadır.
DOKTOR HATASINI ENGELLER
Sistem sayesinde, doktorun diş etini kesip kemiği görmesine gerek kalmaz. İmplant tedavilerinde doktor, diş etini keserek kemiğe ulaşır ve kemiğe bakarak bir tedavi yolu izler. Bu teknoloji ile sinirlerin yerinden kemik kalınlığına kadar detaylı tüm bilgiler anında elde edilebilmekte, uygun tedaviye güvenilir bir şekilde ulaşılabilmektedir. Güvenli ve hızlı bir şekilde implant tedavisi imkanı sunan sistem, doktor hatalarının yanı sıra kanamaların ve yanlış implant uygulaması sonucu oluşan rahatsızlıkların önüne geçmektedir. Kemik dokuyu görmek için diş etinin açılmasına gerek kalmadığından daha az ağrı ve ödem meydana gelir, doku iyileşmesi daha hızlıdır. Bu yöntemle yapılan tedavide enfeksiyon riski minimuma iner.