Aşırı derece erimiş üst çene kemiği olan hastalarda protez diş yapılması ve implant yerleştirilmesi; hem cerrahlar, hem de protez uzmanları için zor bir işlemdir. Üst çene kemiği erimiş hastalarda eğer yalnızca geleneksel implantlar kullanılacaksa, implant uygulanacak bölgeye implant yerleştirmeden önce çoğu zaman kemik grefti uygulaması gerekebilir. Bu prosedür, genellikle sinus tabanının yükseltilmesini ve kemik greftlerinin uygulanmasını içerir. Bu uygulamalarda, tedavinin zahmetli ve zor olması, uzun süren tedavi süresi, masraflar ve potansiyel komplikasyonlar önemli hususlardır. Bunlar da hastaların tedaviden uzaklaşmasına sebep olan önemli faktörlerdir.
Zigoma (elmacık kemiği) implantları, standart diş implantı tekniği uygulanamayacağı kadar üst çenelerinde kemik erimesi olmuş hastalara yapılmaktadır.
Zigoma implantları, normal implantlar şeklinde ama onlardan çok daha uzun yapılmış olan implantlardır. Uzunlukları 35 ila 50 mm arasındadır.
Zigoma implantları, genellikle genel anestezi altında, bazen de lokal anestezi ile yerleştirilir. Normal implant uygulamasına göre biraz daha zor bir uygulamadır.
NAVİGASYON TEKNİĞİ
Zigoma (elmacık kemiği) implantları ile sıklıkla kemik greftleme yöntemlerinden kaçınılır ve hastalar tedavi süresince geçici bir protez kullanmaya devam edebilir.
Zigomatik implantlar, uygun kullanıldığı zaman erimiş üst çene kemiğine sahip pek çok hasta için alternatif bir tedavi seçeneği sağlamaktadır.
Üst çene kemiğine uygulanan geleneksel implantların başarısı, kemik miktarına ve kalitesine göre tartışmalı olabilmektedir.
Özellikle üst çene kemiği şiddetli derecede erimiş hastalarda veya tümörlerden dolayı üst çene kemiğinin bir kısmı veya tamamı alınmış hastalarda zigomatik implantlar son yıllarda kapsamlı cerrahi prosedürler yerine uygulanan bir alternatif olmuştur.
Uzunlukları 45 mm'den 55 mm'ye kadar olan bu implantların ana desteği, elmacık kemiğine yapılan fiksasyon tarafından sağlanmaktadır.
Zigoma implantlarında cerrahi protokol, yüksek kabiliyetli cerrah veya kapsamlı navigasyon tekniklerini gerektirmektedir.
Bu özel tipteki implantlar için ana endikasyonlar şöyledir:
Tümörleri takiben yapılan maksillektomiler (üst çene kemiğinin alınması),
Kemik greftleri ile üst çenede kemik sağlama uygulamalarındaki başarısızlıklar,
Kemik greftleri ile üst çenede kemik sağlama uygulamalarından kaçınmak amaçlı.
Elmacık kemiği, implantların tutunması ve proteze desteklik sağlaması açısından mükemmel bir bölgedir. Çoğu anatomik çalışma bu durumu onaylamıştır. Araştırmacılar kabul etmiştir ki; elmacık kemiğinin kalitesi üst çenenin arka bölgesindeki kemik kalitesine göre daha üstündür. Bu da, uygulanan implantın kemiğe daha kuvvetli tutunmasını sağlar.
Zigomatik implantlar ile tedavilerde en önemli komplikasyonlar, implantların kaybedilmesidir.
Bugüne kadar olan deneyimler, bu durumun seyrek olarak meydana geldiğini göstermiştir fakat yine de tedavi planlaması üzerindeki etkileri göz ardı edilmemelidir. Zigoma implantının kaybında arka bölgeden destek almada ciddi sorunlar yaşanabilir, diğer implantalara aşırı kuvvetler yüklenebilir. Sonuç olarak, ortaya çıkan dengesizliğin düzeltilmesi için aynı bölgeye ikinci bir implantın tekrar yerleştirilmesi gerekebilir.
YUMUŞAK DOKU GEREKİR
Günümüzde zigomatik implantlar ile birlikte uygulanan ilave implantlar sayesinde üst çeneye uygulanan protezlerin stabilizasyonu sağlanır. Fakat bu uygulamanın yapılabilmesi için üst çene ön bölgedeki kemik miktarının iki, tercihen dört adet geleneksel implantın yerleştirilmesine olanak sağlaması gerekmektedir. Ayrıca hastaların sinüslerinde enfeksiyon olmaması ve implantların yerleştirileceği alanda kabul edilebilir miktarda yumuşak doku bulunması gerekmektedir. Hastaların tedavi planlaması, implantların yerleştirilmesinden önce yapılmalıdır. Hastanın tıbbi ve fiziki durumu iki saatlik cerrahi prosedürü ve genel anestezi veya derin sedasyonu tolere edebilir düzeyde olmalıdır. Hastanın ağız açıklığı, 30 mm ile 52.5 mm uzunluğundaki zigomatik implantların yerleştirilmesine imkan tanımalıdır.
PROTEZİN YAPIMI
SON ölçü alma işlemleri uygun bir iyileşme periyodunu takiben genellikle üç ile dört hafta sonra yapılabilir. Bu aşamanın prosedürü de implantlarda sabit köprü yapımında olduğu gibi bir yol izler. Laboratuvar işlemlerini takiben dişli provalar yapılır ve hastanın estetik açıdan onay vermesi beklenir. Pek çok araştırmacının bildirdiği klinik çalışmalara göre, zigomatik implantların başarısının yüzde 82 ile yüzde 100 arasında değiştiği bildirilmektedir. Zigomatik implantlar ile ilgili yapılmış olan çalışmaların ışığında zigomatik implantların, ileri derecede erimiş üst çene kemiğinde ve tümör operasyonu sonucu parsiyel üst çene kaybı olmuş hastalarda fonksiyon, fonasyon ve estetiğin tekrar kazanılması amacıyla başarıyla uygulanabileceğini söyleyebiliriz.
ZİGOMA İMPLANT SONRASI NELER YAPILMALI?
ZİGOMA (elmacık kemiği) implantı yapılmasından sonra da, normal implant uygulamasından sonra dikkat edilmesi gereken koşullar aynen uygulanır. Hastaların verilen ilaçları düzenli kullanmaları ve birkaç gün sıcak yemek yememeleri gerekir. Zygoma implantı, hastaların geçici protez dönemlerinde hiçbir koşulda sert besinler yememeleri gerekir. Hastalar mutlaka yumuşak diyetle beslenmelidirler. Bunun nedeni diş implantlarına gelen yükün azaltılmasıdır. Üç ay sonra yapılan kalıcı protezlerde normal besin tüketimine başlayabilirler. Diğer önemli nokta ise geçici protezlerde bir kırık oluşması halinde mutlaka diş hekimine gidilmesidir. Aksi takdirde kırık protezler implant kaybına neden olabilir.
ZİGOMA İMPLANTIN AVANTAJLARI
Yeterli maxiller kemik olmadığı için geleneksel implant uygulaması yapılamadığı durumlarda Zigoma implant çok hızlı ve güvenilir bir çözüm olabilir.
İleri derecede kemik rezorbsiyonu olan hastalara uygulanan; uzun bir süreç ve nispeten düşük başarı oranı olan kemik greftleme işlemine gerek olmaksızın, çok daha kısa tedavi süresi ve daha yüksek tedavi başarı oranıyla implantasyon gerçekleştirilebilir.
Kaza, kanser hastalığı gibi nedenlerden dolayı premaksillada geniş rezeksiyonlar yapılan hastalara uygulanabilir.
Zigoma implant uygulanan hastalar, konvansiyonel dental implant terapilerine oranla çok daha kısa bir sürede protezlerine kavuşabilirler.