20 yaş dişleri, her hasta için olmasa da hastaların büyük bir bölümü için pimi çekilmiş bir bomba gibidir. Ne zaman problem yaratacağı belli değildir. Genellikle en mutlu günlerinizde; düğününüzde, nişanınızda, iş görüşmenizde, tatile çıkacağınız anlarda, sınav zamanı gibi durumlarda yakalar sizi.
20 yaş dişleri, rutin diş hekimi kontrolünde dikkatlice izlenmeli ve bir problem yaratmadan eğer çekilmesi gerekiyorsa çekilmelidir. Aksi takdirde problem yarattığı zaman, genellikle bu problem enfeksiyon ile birlikte seyreder. Bu esnada çekimi mümkün olmamaktadır.
Bu gibi hastalar, antibiyotik ve ağrı kesici uygulamasını takiben diş çekimine alınırlar.
AĞIZ HİJYENİ ÇOK İYİ YAPILMALI
20 yaş diş çekimleri, günümüzde lazer ve ultrasonik cihazların kullanımıyla kolaylaşmıştır. Çekim öncesi özellikle 20 yaş dişlerinin kökleri iyi değerlendirilmelidir. Bunun için iki ve üç boyutlu tomografik görüntüleme sistemlerinden faydalanılır.
Gömük 20 yaş dişlerinin alt çene siniri ile olan bağlantıları ve üst çenede sinus boşluğu ile olan bağlantıları dikkate alınır.
Diş çekimi sonrası hastaların ağız bakımının en üst düzeyde olması gerekir.
Bunun için diş fırçalama ve ağız gargarası önerilir. Operasyon sonrası sigara içilmesi kesinlikle çok zararlıdır. 20 yaş dişi enfeksiyon yapmış, antibiyotik kullanarak enfeksiyonu azaltılmış hastalar, 'Nasıl olsa iyileşti' diye diş çekiminden kaçınırlar.
Belli bir zaman sonra bu enfeksiyonlar tekrar eder ve hastalar tekrar antibiyotik kullanarak bu enfeksiyonu baskılarlar.
Bu zincir iki-üç defa devam eder. Bunun sonunda çenene kemiğinin içindeki kist büyür, kemikte ciddi kayıplara ve kist ve enfeksiyonların büyümesine sebep olur.
Unutulmamalıdır ki; problem yaratmış ve daha sonradan problemi bir şekilde baskılanmış 20 yaş dişleri pimi çekilmiş bomba gibidir ve sizi ne zaman, nerde, nasıl yakalayacağı kesinlikle belli değildir. Ertelenen 20 yaş diş problemleri, daha ciddi problemlere ve operasyonun zor geçmesine sebep olur.
20 YAŞ DİŞİ NEDİR?
20 yaş dişleri, çenenin her iki tarafının en sonundaki üçüncü büyük azı dişleridir.
Ağızda çıkan en son dişler olduğundan ve genellikle 17-25 yaşları arasında çıktığı için bunlara akıl dişi de denir.
20 yaş dişleri en son çıkan kalıcı dişler olduğu için, ağzınızda bunlar için yeterli boşluk olmayabilir. Bu da 20 yaş dişlerinin diş eti dokusunun veya kemiğin altında ya da başka bir dişin yanında gömülü kalmasına yol açabilir. Dişler gömülü oldukları takdirde şişme görülür. Gömülü 20 yaş dişlerinin problem olmasının nedeni, genetik olarak bu dişe ihtiyaç kalmamasıdır.
Çenelerimiz küçüldükçe 20 yaş dişleri kendine yer bulmak için zorlanır ve dolayısıyla diğer dişler gibi çıkamaz. Kendine yer bulamayan 20 yaş dişleri, öndeki dişi ittirerek baskı yapar ve bu da çapraşıklığa neden olur. Ayrıca çok geride olmaları ve etraflarındaki diş etinin normal anatomik yapıda olmaması nedeniyle kolayca iltihaplanabilir. Şayet 20 yaş dişleri kemiğe gömülü ise, diş hekiminiz, ağız ve çene cerrahınız çıkarılacak kemik miktarını en düşük düzeye indirmek için diş etlerine bir kesik atar ve diş ya da dişleri kısım kısım çıkarır. İşlem sonrasında şişme ve ağrı görülebilir, bu normaldir ve birkaç gün içinde geçer. Bu süre uzar, ağrı, şişme artar ve kanama görülürse diş hekiminizi aramalısınız.
ARASINA YEMEK ARTIKLARI GİRER
Kısmen çıkmış veya çarpık çıkmış 20 yaş dişleri de ağrıya, çapraşıklığa veya hastalığa yol açabilir. Tam çıkamadıkları için üzerlerindeki diş eti parçasının arasına yemek artıklarının kaçması ve bakteri üremesi nedeniyle iltihaplanır. Dişin etrafındaki diş etinin iltihaplanması sonucunda; ağrı, şişlik, apse oluşur. Çürük için uygun ortam oluştururlar. Bu durumda mutlaka cerrahi olarak çıkarılmaları gerekir. 20 yaşından önce çekilen 20 yaş dişlerinin kökleri daha az gelişmiş olacağı ve bu yaşlarda yapılan diş çekimleri daha az komplikasyonlara neden olabileceği için 20 yaş dişleri için 16-19 yaşları arasında muayene olunmasını tavsiye ederim.
20 YAŞ DİŞİ NASIL ÇEKİLİR?
Tamamen çıkmış 20 yaş dişleri genellikle sorun çıkarmazlar fakat çok geride oldukları için fırçalanmaları zordur. Bu nedenle ağız bakımı çok iyi olmayan hastalarda koruyucu bir önlem olarak çekilmeleri tavsiye edilir.
Diş çekme oldukça rutin bir işlemdir.
Diş hekiminiz, sedasyon ile uyutulmanızı veya ağzınızdaki bölgenin bir ilaçla lokal anestezi yoluyla uyuşturulmasını önerebilir.
20'lik dişin konum, şekil ve boyutuna bağlı olarak uygulanacak işlemin zorluk derecesi değişir. Basit bir çekimden sonra hafif bir şişlik, ağrı ve kanama olabilir.
Daha özel işlemler gerektiren bazı kompleks çekimler de uygulanabilir. Diş hekiminizin alacağı önlemler ve vereceği tavsiyeler yan etkileri minimalize eder.
İYİLEŞMEYEN DİŞ ÇEKİM YERİ
Diş çekildikten sonra oluşan boşlukta bir kan pıhtısı oluşur ve bu pıhtı, bir kapatıcı görevi görerek çekim yapılan bölgenin iyileşmesine yardımcı olur. Diş çekiminden sonraki beş gün içinde bu kan pıhtısı atar ya da bozulursa, dişin kemiği ve sinirleri ortaya çıkar. Bu da yara yerinin iyileşmemesine neden olur. Bu durum 20 yaş dişi çekilen insanların yalnızca yüzde 2-5'inde görülür. İyileşmeyen diş çekim yeri oldukça ağrı yapar. Ağrıyı gidermek için diş hekiminiz öncelikle yara yerini durulayacak, varsa kalan artıkları temizleyecek ve bölgeyi korumak ve ağrıyı dindirmek için bir ilaçla pansuman yapacaktır. Enfeksiyon oluşmasını önlemek için antibiyotik; ağrıyı dindirmek için de ağrı kesici önerecektir. Özenli bakım ve dinlenme ile yara yeri 7-10 gün içinde iyileşir.
20 YAŞ DİŞLERİNİN BELİRTİLERİ
Ağrı (kendiliğinden veya üstüne basınca),
Şişlik (ağız içerisinde veya yüzde),
Kızarıklık,
Çene altındaki lenf bezlerinin şişmesi,
Yutkunma zorluğu,
Ağzın kapatılamaması veya kapatınca 20 yaş dişi üzerindeki diş etinin ısırılması, baskı olması.
OPERASYON SONRASI BAKIM
Yara yeri kesinlikle kurcalanmamalı.
İlk 24 saat boyunca diş çekilen tarafla çiğnenmemeli.
Kanamayı artırıp iyileşme sürecini uzattığı için ilk 24 saat kesinlikle sigara içilmemeli.
Kan pıhtısının yerinden oynamaması için hasta tükürmemeli.
Kanama kontrol edilmeli ve dikiş atılmamışsa steril gazlı bezle tampon yapılmalı.
Operasyon sonrası bölgeye soğuk bir tampon uygulayarak dolaşım yavaşlatılmalı ve yüzün şişmesi engellenmeli.
20 YAŞ DİŞLERİNİN ZARARLARI
Öndeki dişe baskı yaparak çapraşıklığa neden olabilir.
Öndeki dişte çürüğe neden olabilir.
İltihap için uygun bir ortam yarattığından, zaman zaman ağrı ve şişliğe neden olabilir.
Mevcut iltihap, vücudun zayıf bir anında kana karışıp kalp, böbrek, beyin, eklemler gibi organlara yerleşebilir ve hayati tehlike yaratabilir.