Bu haftayı sizlerden gelen sorulara ayırdım. Ağız kanseri ile ilgili merak ettiklerinizi yanıtlayacağım...
Kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavilerinin ağız içerisinde ne gibi yan etkileri vardır?
Bu tarz tedavilerin özellikle baş ve boyun bölgesine uygulanması çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Keza bu tedavi sadece kanser hücrelerine değil, sizin kendi sağlıklı hücrelerinize de (ağız içi dokuları da dahil) zarar verebilir. Her iki tedavi biçiminde görülen yan etkiler şöyledir:
Ağrılı ağız ve diş eti, ülserasyonlar (yaralar), dilinizde yanma hissi, yaygın çürükler, kuru ağız, tat almada değişiklikler, yemekte, konuşmakta ve yutkunmada zorlanmalar.
Ayrıca bazı kişlerde, tedaviye ara vermeye yol açacak enfeksiyonlar da gelişebilir.
Kanser teşhisi konulan kişi, tedaviye başlamadan önce diş hekimine görünmelidir.
Diş hekimi genel bir muayene yapacak, gereken röntgenleri alacak ve sonra problem yaratabilecek tüm enfeksiyon ve çürükleri belirleyecektir.
Kuru ağızdan şikayetçi kişilerde en sık görülen problem, tükürük akışındaki azalmaya bağlı olarak oluşan çürüklerdir. Bu durumda florlu ağız suları bu problemin giderilmesinde faydalı olacaktır. Şekersiz sakız çiğnemek, tükürük salgısını artıracağından faydalı olur.
Çoğu zaman kanser tedavisinin sonucu olarak çene tutulabilir ve hasta ağzını çok fazla açamaz. Bunu engellemek için günde üç kez egzersiz yapılmalıdır. Ağzı ağrıya neden olmayak kadar çok açıp kapatarak bu hareketi 20 kez tekrarlamak yeterli olacaktır. Egzersizi yapmadan önce sıcak, nemli bir havluyla bu bölgeyi ısıtmak ya da işlemi sıcak bir duş esnasında tekrarlamak en iyi sonucu verecektir.
Etkili bir diğer öneri de dişleri, diş etlerini ve dili; ılık suda nemlendirilmiş yumuşak bir fırçayla nazikçe fırçalamaktır.
Diş ipini her gün kullanın, kanayan bölgeleri temiz tutmaya özen gösterin.
Kürdan, tütün ürünleri ve alkol kullanmaktan kaçının. Alkol içeren gargara kullanmayın.
Onun yerine karbonat ve tuzu suyla karıştırıp gargara yapın (1/4 çay kaşığı karbonat, 1/8 çay kaşığı tuz, bir bardak sıcak su). Mutlaka doktorunuzla diş hekimizi görüştürün.
BAŞARI ORANI YÜZDE 82
Kimler ağız kanseri riski taşır?
Ağız kanseri; boyun, beyin, yumurtalık ve deri kanserinden çok daha ölümcüldür.
Son çalışmalarda birçok kanser türünde ölüm oranının düşmesine rağmen, ağız kanserlerinde bu oranın arttığı görülmektedir.
Pap smear tesleri, PSA testleri ve mamografi gibi erken tespit yöntemlerinin rahim, prostat ve meme kanserleri oranlarının azalmasında faydalı olduğunu zaten biliyorduk. Ağız kanserlerinin, erken teşhis edildiği takdirde tedavisi en kolay hastalıklardan biri olduğu öğrenildiğinden beri; diş hekiminizin sizi düzenli olarak görmesi, ağzınızdaki sorunları dikkatli bir şekilde takip etmesi oldukça önemli hale geldi. Kansere dönüşmesi muhtemel lezyonların ya da ağız kanserinin erken dönemde yakalanması durumunda tedavi çok daha kolaydır, yayılımı engellenebilir ve başarı oranı yüzde 82'den daha fazladır.
Ağız kanserlerinin belirtileri nelerdir?
Kanser şüphesi olan ya da kansere dönüşmesi muhtemel olan iki tip lezyon vardır: Beyaz lezyonlar (lökopilakiler) ve kırmızı lezyonlar (eritroplakiler). Kırmızı lezyonlar çok daha az görülürler fakat kansere dönüşme riskleri çok daha fazladır.
Eğer kırmızı ya da beyaz lezyon iki hafta içerisinde kendiliğinden geçmezse, yeniden değerlendirilmeli ve kesin teşhis için biyopsi alınmalıdır.
Ağız kanserlerinin diğer belirtileri şöyle:
Çiğneme ya da yutkunmada zorluk
Dilde uyuşukluk
Ses kısıklığı
Kulakta ağrı
Dil ya da çene hareketlerinde zorluk
Ağız içi yumuşak dokularda yumruşeklinde çıkıntılar ya da incelme Eğer bu belirtilerden herhangi biri iki haftadan daha uzun süre görülürse, muayene ve gerekli laboratuvar testleri mutlaka yapılmalıdır.
DENTAL VOLUMETRİK TOMOGRAFİ
Panoramik radyografiler, günümüz dişhekimliğinde daha doğru bir teşhis ve tedavi planlaması için sıklıkla kullanılmaktadır.
Ancak 3 boyutlu incelemelerin gerekli olduğu durumlarda, 2 boyutlu panoramik radyografiler yetersiz kalmaktadır.
Konik ışın demeti kullanılarak alınan 3 boyutlu dental tomografi görüntüleri özellikle implant uygulamaları gibi cerrahi girişimlerin hızlı bir şekilde planlanmasında büyük avantajlar sunmaktadır.
Kesin değerlere sahip bir ölçüm gerekiyorsa, CT görüntüsü alımında üzerinde ölçüm referansı alınabilecek bir materyalin bulunduğu (top veya çubuk formunda) şablonların kullanımı önerilmektedir.
Bu yöntemle hastalarımızda incelenebilecek durumlar arasında şunlar yer alır:
1. Dişler, çeneler ve yüz üzerindeki tüm cerrahi uygulamalar öncesi tedavi planlaması
2. İmplant yerleşimi için cerrahi şablon hazırlığı
3. Anatomik yapıların incelenmesi
4. Kemik kalitesinin ve yoğunluğunun incelenmesi
5. Çene kemiği konturlarının incelenmesi
6. Çene ekleminin incelenmesi
7. Kanal tedavilerinde kök ucu bölgesi ve kanal dolgularının incelenmesi
8. Gömük dişlerin kemik içerisindeki pozisyonlarının 3 boyutlu analizi
9. Kist ve tümör gibi patolojik oluşumların incelenmesi
10. Kök kırıklarının incelenmesi
11. Kemik eklenmesi uygulamalarının planlanması ve takibi
12. Navigasyonlu implant uygulama öncesinde bilgilerin navigasyon cihazına aktarılmasında kullanılmaktadır.
DİŞ HEKİMLİĞİNDE 3 BOYUTLU GÖRÜNTÜLEME
Dental tomografi, X ışınlarının 3 boyutlu görüntülenmesi istenilen alana gönderilerek kemik ve yumuşak dokunun radyolojik teşhis yöntemlerinden biridir. 2 boyutlu panoramik dental görüntüleme cihazları, yalnızca kemik ve diş dokusu görüntülenmesinde başarılı olurken, 3 boyutlu tomografi cihazları ise yumuşak dokuları da görüntüleyebildikleri için avantaj sağlar. Gönderilen ışınlar sayesinde alınan görüntüler kesitlerden meydana gelmekte ve milimetrenin 10'da ikisi kalınlığında binlerce kesit sayesinde alan taranmasına imkan vermektedir. Alınan kesitler ileri bilgisayar yazılımları sayesinde son görüntülere ulaşılmasına yardımcı olur. Yüksek teşhis detayı ve ölçüm doğruluğu veren bu kesitler tedavide bir yol gösterici olmaktadır.
AVANTAJLARI NELERDİR?
3 boyutlu görüntüleme teşhis için kullanılan en ileri yöntemdir. Elde edilen görüntüler ile birebir kemik ölçümleri yapılabildiğinden, tedavide elde edilecek başarı artar. Tedavi aşamaları hızlanır ve komplikasyonlar ortadan kaldırılmış olur.
Bu sistemden hangi alanlarda faydalanabilirsiniz?
Tek ya da tüm diş filmlerinde görüntülenemeyen alanların görüntülenebilmesi
Alınan görüntüden belirlenen kesitler ile detaylı teşhis yapılabilir
Implant planlama ve cerrahi klavuz hazırlama için yüksek çözünürlüklü veri toplanabilir
Yumuşak doku tespiti, kemik yoğunluğu ölçümü, sinire olan mesafe ölçümü gibi tedavi öncesi planlamalar yapılabilir
Gömük diş, çatlak, anormal sayıda kanal, kist yayılımı gibi tespitler yapılabilir.