Çekici, sağlıklı dişler yaşam kalitesini gösterir, kendimize daha çok güvenmemizi sağlar. Mutlu bir gülümseme her insanın en doğal hakkıdır. Bu, aynı zamanda günlük hayatımızın en önemli parçalarından biridir. Özgüvenimiz, sosyal çevremiz ve psikolojimiz için de büyük rol oynar. Toplum olarak ne kadar mutlu gülebiliyoruz? Mutlu gülmeye müsait dişlere sahip miyiz? Diş sağlığına dikkat etmediği için ağzında ileri düzey çürük bulunan ya da diş problemlerinden dolayı gülerken eliyle ağzını kapatma ihtiyacı hisseden kişilerle sık sık karşılaşıyoruz. Peki, bu tür sorunları çözmek için diş hekimleri neler yapabilir? Günümüzde gelişen dijital teknolojiler hastalar için ne gibi tedavi olanakları sunuyor? Dişlerimizle ilgili bu tür sorunları çözmek için yapılan tedaviler var: Cerrahi müdahaleler ve diş telleri ile yapılan ortodonti tedavileri gibi... Ancak bunlar da gülüşümüzü güzelleştiremeyebiliyor bazen. Bu, çözümü olmayan bir problem değil. Dijital teknolojiler bu tür durumlarda diş hekimlerinin ve hastaların imdadına yetişiyor.
TEDAVİ 45 DAKİKADA BİTİYOR
Bundan 10-15 yıl önce telefonla fotoğraf paylaşmak bile hayalken, günümüzde dünyanın neresinde olursanız olun görüntülü konuşma yapabiliyorsunuz. Bu teknolojik ilerleme diş hekimliğini de hızla etkiledi; öyle ki ağız içinden görüntü almak için kameramızı dişlerin üzerinde dolaştırmak yeterli oluyor. Sonrasında yaklaşık 8-10 dakikalık bir işlem sonrasında hastanın dişini üretmiş ve 45 dakika içerisinde tek diş tedavisini bitirmiş oluyoruz. Hastaların diş tedavilerini kabul etmesindeki en önemli engel uzun tedavi seansları ve hastaların gerçekten yüksek estetik beklentisiydi. Yüksek kalitede, çekici ve diş renginde dolgular, dijital teknolojiler sayesinde artık daha kolay. Dijital teknoloji sistemi; uzun tedavi seansları olmadan, tek seansta, uzun ömürlü ve estetik tedavi olanakları sunar. Dijital teknoloji sistemi; tüm seramik dolgular, kuronlar ve venerler için sadece bir randevuda gerçekleştirilen, bilgisayar destekli bir uygulamadır.
Dijital teknoloji sistemi tedavi prosedürü nedir?
Öncelikle diş hekimi titizlikle çürük ya da hasarlı bölgeyi temizleyerek dişi hazırlar. Daha sonra dijital teknoloji sistemi kamerasının yardımıyla dişinizin 3 boyutlu görüntüsünü alır ve veriyi bilgisayara gönderir. Diş hekimi dolgu ya da kuronu seramik bloktan oluşturacak şekilde tasarlar ve dijital teknoloji frezeleme sistemi bu tasarımı üretir.
Dijital teknoloji sisteminin hastalar için avantajları nelerdir?
Her şeyden önce zaman tasarrufu sağlar. Dijital teknoloji sistemi, restorasyonu sadece bir tedavi seansında tasarlanır, üretilir ve hastaya uygulanır. Hastaların tedavi olabilmek için kliniğe birkaç hafta boyunca birden çok kez gelmesine gerek kalmaz. Hastalar ağızlarında geçici bir dolgu malzemesi ile nihai protezleri hazır olana kadar gezmek zorunda kalmazlar. Eskiden çürük doku uzaklaştırıldıktan sonra restorasyon laboratuvarda hazırlanana kadar, kalan dokunun üzerini geçici bir dolgu malzemesi ile örterdik. Sonrasında hastanın birkaç gün içinde bizi arayarak geçici dolgu malzemesinin düştüğünden ya da uykusunda yanlışlıkla yuttuğundan şikayet ettiği çok olurdu. Bu durumda mecburen hastayı yeniden kliniğe çağırıp geçici dolgusunu yenilememiz gerekirdi. Bu sıkıntılar dijital diş hekimliği sayesinde geride kaldı.
RESTORASYONLAR UZUN ÖMÜRLÜ
Silikon ölçü gibi hastaları rahatsız eden uygulamalara gerek kalmaz. Hastalar ölçü kaşığını dakikalar boyunca ısırmazlar. Böylece ağızlarının uyuşması ya da çenelerinin ağrımasının önüne geçilmiş olur. Ayrıca öğürme refleksi olan hastalarda silikon ölçü almak hem hasta, hem de hekim için bir işkenceye dönüşür. Dijital kameralar sayesinde bunun da önüne geçilmiş olur. Dijital teknoloji yönteminde diş hekimi küçük bir kamera yardımıyla saniyeler içerisinde hastanın dişlerinin görüntüsünü alır ve bilgisayara aktarır. Ayrıca dijital teknoloji sistemiyle üretilen restorasyonlar en uzun ömürlü restorasyon türlerindendir. Bu, uzun süreli klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Anlattığınız dijital diş hekimliği uygulamaları ne kadar güvenilir?
Hepimiz yeni uygulamaların sağlık sektöründe büyük çığır açacağı iddiaları ile çıktığını ancak daha sonra yan etkileri görülünce kullanımının giderek azaldığını ya da tamamen ortadan kaldırıldıklarını görüyoruz. Dijital teknoloji sistemi, aslına bakarsanız yeni bir sistem değil. Bugün kullandığımız dijital teknoloji sisteminin artık beşinci jenerasyon olduğunu söyleyebiliriz. Şu an için Türkiye'deki dental kliniklerin yüzde 2'sinde var. Biz de bu yüzde 2'nin içindeyiz.
'Ben gülüşümü iyileştirmek istiyorum' diyen hastalar geldiklerinde onları nasıl bir süreç bekliyor?
Önce ortodonti tedavisi gerekip gerekmediğine bakıyoruz. Sonrasında protez planlaması işin içine giriyor. Bu noktada dijital diş hekimliğinden ve dijital teknoloji sisteminden faydalanıyoruz. Önce ağız içerisinden kalem boyutlarında bir kamera ile görüntüler alınıyor. Sonra bu görüntüler bilgisayarda işleniyor. Oluşturulan dijital model üzerinde yapacağınız restorasyonu şekillendiriyorsunuz. Daha sonrasında da bilgisayar destekli üretim sistemi tasarımınızı seramik bir bloktan kazıyor. Diş hekimi, üretilen protezi hastanın ağzına takıyor ve tedavi tamamlanmış oluyor.
NE OLACAĞINI ÖNCEDEN BİLİYORUZ
Dijital diş hekimliği estetik tedavide ne gibi imkanlar sunuyor?
Dijital diş hekimliği sayesinde diğer tedavilerde olduğu gibi estetik tedavilerde de seans sayısının azalması mümkün oluyor. Ama en büyük avantajı; tedaviye başlamadan önce, tedavi sonrasında hastanın nasıl görüneceği konusunda net bilgi veriyor olması. Bu sayede hastalar görünümlerini tedaviye başlamadan önce seçebiliyorlar. Ekrandaki üç boyutlu görüntü üzerinde hasta ile birlikte yaptığımız değişiklikler, doğrudan üretilecek restorasyonlara yansıtılıyor. Tedavi sonrasında da hastanın tekrar görüntülerini alarak tedavi öncesinde beraber seçtiğimiz görünüme ne kadar yaklaştığımızı kendisine gösterebiliyoruz.
Diş estetiği dediğimiz şey, sağlıkla paralel gider mi?
Estetik bir gülüşe sahip insanların kendilerine olan güveni artıyor ve bu da toplum içindeki davranışlarını etkiliyor. Kendine güvenen insanlar daha rahat oluyorlar ve bu da psikolojilerini olumlu yönde etkiliyor. Dolayısı ile estetiğin sağlıkla doğrudan ilişkisi olduğunu söyleyebilirim.