İmplantlar çene feminine uygulandıktan sonra ne gibi mekanik problemlerle karşılaşılır, onlardan bahsetmek istiyorum. Yazıma sıkça karşılaşacağınız oklüzyonun tanımını yaparak başlamak istiyorum. Oklüzyon; kapanma işlemi ve kapanmış olma haline verilen isimdir. Mekanik komplikasyonlar, bir oklüzal yükleme sonucu ortaya çıkabilir. Bileşen kırık sıklığı gözden geçirilen makaleler arasında geniş ölçüde değişir. İmplant bileşenlerinin yorgunluğu bir biyomekanik aşırı yük sekeli olarak kabul edilir. En kötü durum da, aşırı yük fikstürün yorgunluk kırılmasıyla sonuçlanır. Diğer komplikasyonlar arasında vida gevşemesi, vida kırılmaları, sement bozulmaları, çerçeve kırılması, kaplama malzemesinin aşınması veya kırılması sayılabilir. Ayrıca mekanik diş üstü protez tutma sorunları da olabilir.
IMPLANT KIRILMASI
Araştırmalar; implant kırık oranının yüzde 0-16 arasında değiştiğini gösteriyor. İmplant kırık oluşumu, aşırı yüke maruz kalan kemik kaybı ile ilişkilidir. İmplant kırığının belirlenmesinden önce kemiğin çukurlaşması da rapor edilmiştir. İmplantı kırılan hastalar üzerinde yapılan çalışmalar; kırılan bu implantların yüzde 59'unda daha önceden vida gevşemesi veya kırılması gibi mekanik komplikasyonlar yaşandığını gösteriyor. Bu nedenle, mekanik sorunlar hiç gecikmeden ele alınmalıdır. Protetik müdahale; protez tasarımına ve oklüzyona geri dönmeyi ve de ilave implantlar yerleştirmeyi içerebilir. Bir protez için implant desteğini en üst düzeye çıkarmak, içindeki metalik bileşenlerin bükülme yorgunluğunu azaltabilir. Stres ve tork dağılımını en aza indirmek için implant takılı kısmı protezlerin tripod hizada yerleştirilmesi önerilir. Tek bir molar yerine iki implant yerleştirilmesi de savunulmaktadır. Bu uygulama, aksi takdirde tek implant molar restorasyonunda muhtemelen oluşabilecek bükme kuvvetlerini azaltarak osseointegrasyon için daha fazla yüzey alanı sağlayacak ve oklüzal yüklemeyi daha geniş bir alana yayabilecektir.
PROTEZİN YERİNE UYMAMASI
Bazı çalışmalar; özel olarak osseoentegrasyon üzerine implant restorasyonlarının yerine uymama etkilerini incelemiştir. Birçok yazar bir protezi pasif oturtmanın başarılı entegrasyon sağlamak için bir ön koşul olduğunu ifade etmiştir. Bugüne kadar, bu alanda araştırma yapan yazarlar kemik/implant arayüzü uymaması durumundaki olumsuz sonuçları kanıtlamayı başaramadılar. Geriye, herhangi bir miktar yerine uymama durumunda kemik/ implant arayüzünde hasar oluşup oluşmadığını belirlemek kalır. Ancak, protezin yerine uymaması halinde bileşen gevşemesine ve kırılmasına neden olması muhtemeldir.
VİDA GEVŞEMESİ
Dayanak vida gevşemesi; dayanakların yüzde 2 ile yüzde 45 arasında değişmektedir. Prostetik vida gevşemesi ise yüzde 1 ile 38 arasında değişmektedir. Vida gevşemesinin dayandırıldığı faktörler şunlardır: Oklüzyon, protezi yerine uydurma, vida tasarımı ve oluşumu. Yıllar içinde üreticiler, vida gevşeme sorununu azaltmak amacıyla bileşenleri modifiye etmişlerdir. Altın alaşımlı vidalara geçiş, titanyumdan daha düşük sürtünme katsayısı nedeniyle daha büyük ön yükler için daha etkin sıkıştırmaya olanak sağlamıştır. Sürtünme direncini azaltmak için, dayanak vidalarına kuru yağlayıcı kaplamalar uygulanmıştır. Bu vida eklem stabilitesi teknolojisinin etkinliğinin daha bağımsız araştırma ve klinik deneylerde tam olarak belgelenmiş olması gerekmektedir. Vida gevşemeleri genellikle kontrol muayenelerinde mobilite testi veya radyografik muayene ile tespit edilmektedir. Çoğu araştırmacı tarafından karşılaşılan vida gevşemesini tam olarak nelerin tetiklediği belirsizliğini korumaktadır. Ancak, kontrol muayenelerinde rutin geri sıkıştırma önerilmektedir.
VİDA KIRILMALARI
Protez ve dayanak vidalarının kırılmasına sıklıkla rastlanır. Başlangıçta, prostetik vidanın dayanak vidasından daha küçük ve daha zayıf olduğu için diğer bileşenlerden önce kırılabileceği düşünülüyordu. Araştırmalar; dayanak vidasının, prostetik vida kadar olmasa da sıklıkla kırıldığını gösteriyor. Bunu açıklamak için bir mekanik hipotez hazırlanmıştır. İmplant dayanak arayüzü kemik desteğinin sonlandığı seviyeye ve maksimum kemik sertliği seviyesinde denk gelmektedir. Bu yükselen rijidite implant yanağı çevresindeki kret alana lokalize gerginliği kuvvetlendirir. Dayanak vidası çok daha büyük kuvvete maruz kalabilir ve daha masif bir yapı olsa da yorgunluk bozulmasına karşı daha duyarlı olabilir. Hastalar ve hekimler, implant terapisinde vida kırılmasının az görülen bir komplikasyon olmadığını bilmelidir.
SEMENTASYONA BAĞLI KOMPLİKASYONLAR
İmplant restorasyonları, sementasyonu prostetik uyumsuzluğun telafisi için cazip görünebilir. Ancak bu işlemin dezavantajı, implantın yeniden kazanım şansının kaybedilmesidir. Bazı hekimler bu sorunu aşmak için geçici sementler kullanılmasını savundular ama kesin başarı sağlanamadı. Uzun vadede, implant destekli restorasyonlar düzeltme veya revizyon gerektirebilir ve geçici bir sement her zaman öngörülebilir geri kazanıma olanak vermeyebilir. Bir protezin sökülebilmesi kontrol muayenelerinde bakımını kolaylaştırır. Yanal set vidaları veya lingual kompozit tıpalar gibi diğer tutucu cihazlar daha yeni estetik ve geri alınabilir seçeneklerdir.
ÇERÇEVE/PROTEZ KIRILMASI
Metal çerçeve kırılması; yetersiz metal kalınlığı, kötü lehim eklemleri, aşırı konsol uzunluğu, alaşımlar, yetersiz kuvvet hastanın parafonksiyonel alışkanlıkları ve yanlış çerçeve tasarımı gibi nedenler yüzünden ortaya çıkar. İmplant diş üstü protezler için akrilik reçine kırıklarına genellikle yetersiz alan sebep olmaktadır. Metal takviyeli diş üstü protez kaide kullanımı bu komplikasyonu minimize edebilir. Sabit parsiyel protezlerde akrilik reçineler ve kompozitler porselen kaplama malzemelere göre daha fazla kırılma eğilimi gösterir. Çalışmalar daha üstün bir kaplama malzemesi tanımlayamamış olduğu için, porselen son yıllarda estetik nedenlerle daha sık kullanılmaktadır. Klipsler ve ataşmanlar ile ilişkili yüksek miktarda diş üstü komplikasyon raporlanmıştır. Bu bileşenler zamanla gevşeme ve kırılma eğilimi gösterir ve bunların düzenli olarak yenilenmesi gerekir.
SONUÇ
Hastalarına dental implant tedavisi yapan hekimler; olası komplikasyonlar ve bu tür restorasyonların bakımı ile aşina olmalıdır. Bu komplikasyonlar; standartlaştırılmış bir veri toplama yöntemi etiyoloji ve bu komplikasyonların sıklığı hakkındaki bilgimizi daha da güçlendirir. Düzenli bakım ve bu komplikasyonların adreslenmesi uygun bir şekilde implant restorasyonlarının ömrünü uzatabilir.