Geçenlerde Avrupa yakasında poliklinik işleten bir meslektaşım beni arayarak çok enteresan bir konudan bahsetti. Bir senedir kullanmakta olduğu Alman menşeli implanttan hiç sorun yaşamadığını ve hastalarının da çok memnun olduğunu söyledi fakat son zamanlarda distribütörle yaşadıkları mal temininden dolayı implantlarda gecikmeler olduğundan bahsetti. Distribütör firma, 'Hocam merak etmeyin, en kısa zamanda stoklarla ilgili tüm sorunlarımızı çözeceğiz' demiş. Gerçekten de bir ay sonra istedikleri boy ve ölçülerdeki implantlar meslektaşımın polikliniğine gelmiş.
KUTULARI TAKLİT EDİLİYOR
Bu yeni gelen implantlar uygulanmaya başladığında, implant operasyonlarının başarısız olmasıyla ve uygulanan implantların enfeksiyon yapıp yerinden çıkmasıyla meslektaşım durumdan şüphelenmiş. O dönemde de distribütöre ulaşamayınca olaydan iyice şüphelenmeye başlamış. İlk kullanmaya başladığı zamandaki implantlardan mevcut olanlarla yeni gelenleri kıyaslamaya başladığında büyük şok yaşamış. İmplant kutusunun taklit edilerek üretildiğini fakat üzerine baskının birebir aynı yapıldığını ve implanta dikkatli bakıldığında orijinaliyle çok benzerlik olmasına rağmen ciddi farklılıkların olduğunu görmüş. Almanya'daki esas firmayı arayarak implantların lot numaralarını vererek kıyaslama yapmak istemiş ve maalesef acı gerçek ortaya çıkmış. İmplantlar ülkemizde yüzde 90 benzerlikle taklit edilmiş ve dış kutuları da aynılarına büyük bir benzerlikle yapılmış. Meslektaşım gerekli mercilere şikayette bulunmuş.
AYIRT EDEMİYORUZ!
Köşemize gelen bir hasta şikayeti de şöyle: Hasta yüksek bedel ödeyerek bir İsviçre implantı yaptırıyor. İmplant kaynama dönemindeki sıkıntıları hastayı başka bir hekime danışmaya yönlendiriyor. Alınan röntgen kontrolünde hekim, hastanın söylediği markanın uygulandığını görüyor. Ancak röntgendeki olumsuzluktan şüphelenen hekim konuyu biraz daha araştırıyor ve ilgili firmanın temsilcileriyle görüşüyor. Hastanın ilk hekiminin o markayı kullanmadığı, birebir röntgen görüntüsü ve kutusu aynı başka bir markayı kullandığı implant kaybından sonra ortaya çıkıyor. Şu anda piyasada kabul gören iyi markaların birebir kopyaları mevcuttur. Bunların röntgen görüntülerini biz bile ayırt edemiyoruz... Dünyada implant sektörü gelişince implant üreten firmalar çoğaldı. Bu kısaca şu demek; yurt dışında bir üreticiye, 'Bana şu markanın implantının birebir aynısını yap, adını da İstanbul koy. Üzerine de made in Germany, made in USA, made in Swiss yaz' desem yaptırmam çok kolay olur. Geri kalan kısmı da bu implantı ülkeye sokmak. Zaten bu düşüncede olanlar bir yolunu bulup implantları ülkemize sokuyorlar.
YÜZBİNLERCE İNSAN ETKİLENDİ
Yasal boşluklar, yetersiz denetim; son yılların gözde uygulaması implant tedavisini riskli hale getirdi. Bu valiz ticareti yapanların gözdesi haline gelen kaçak implatlar, yüzbinlerce insanın sağlığını riske atıyor. Sahte implatın mali boyutu 1 milyar liranın üzerinde. Türkiye'de son 10 yıldır uygulanan implant tedavisi, kalıcı diş sağlığı için tercih ediliyor. Denetimsiz şartlarda üretilen bu implantların en büyük riski, kemik erimesine neden olması. CE belgesi olmayan Uzakdoğu menşeli implant ülkemize kaçak yollarla getirilmektedir.
REKABET KALİTEYİ VURUYOR
Rekabetin olduğu her yerde böyle şeyler olabilir. Önemli olan, hastaları bilinçlendirmek ve meslek ahlakına sahip hekimler olarak bu ürünleri tercih etmemek. Asıl olan, dünyaca bilinen markaları kendi ülkemizden exclusive distribütörü olan firmadan almak.
FİYAT FARKI NEDEN KAYNAKLANIR ?
Ucuz implant, sahte demek değil. Burada sahte derken standartlara uygun üretilmeyen izinsiz implantlardan bahsediyoruz. Üretim olarak düşündüğünüzde ucuza mal ederseniz, ucuza satarsınız. Ucuza mal etmek demek, ucuz hammadde kullanmak demektir. Ve tabii ki her şeyde olduğu gibi bu da kalite farkını oluşturur.
İMPLANTIN KALİTESİ NASIL ANLAŞILIR?
Her şe yden önce bu, diş hekiminin sorumluluğunda olan bir şeydir. Standartlara uygun olmayan hiçbir implantı öncelikle hekim kullanmamalıdır. Uzun araştırmalarla üretilmiş patentli ürünler, ucuz implant üretebilmek için değiştirilerek kopyalanıyor. Bu da kaliteyi tamamen düşürüyor. İmplantın parçaları yerlerine düzgün oturmuyor. İçindeki titanyum maddesinin olması gereken değerde olmaması nedeniyle bir süre sonra bağlantılar oynuyor, implantla üstüne gelen kesik diş şeklindeki parçanın birbiri ile iyi birleşmemesi nedeniyle arada açıklık kalıyor ve burada bakteri üremesi için uygun bir ortam oluşuyor, kemik erimesine kadar giden bir dizi şikayetler başlıyor. İmplant yaptıracak hastalar sadece fiyat odaklı düşünmemeli, implantın kaliteli ürün ve tecrübe gerektirdiğini unutmamalılar. Başarısını ispatlamış uluslararası standartlarda patentli ürünlerin kullanılması ve iyi eğitim almış, tecrübeli bir hekim tarafından uygulanması önemlidir.
HERKESE İMPLANT YAPILABİLİR Mİ?
İmplant uygunluğuna karar vermek birçok kritere bağlıdır. Ön muayeneler ve hekimin muhakemesi çok önemlidir. Kemik seviyeleri ve kemik kalitesi de bizi etkiler fakat günümüz teknolojisinde implant tedavisi yaptırmak isteyen her hastaya kemik ilavesi yapılarak da implant tedavisi yapılmaktadır. Kopya olarak üretilmiş implantlar kemik erimesine kadar giden bir süreci başlatabilir, bu yüzden ürün tercihinde dikkatli olunmalı. Global patentli ürünlerin kopyalanması ile daha ucuza üretilen implantlar yaygınlaştıkça hasta şikayetleri de artmaya başladı. Fiyat odaklı düşünülerek, sağlıklı malzeme kullanılmadan uygulanan implantlar çeşitli sorunlara yol açıyor. Uluslararası standartları sağlamayan ucuz ürünlerin kullanılmasının zamanla kemik erimesine, enfeksiyona ve implant kaybına kadar giden ciddi sorunlara neden olduğu belirtildi.