Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİŞ HEKİMİ İLKER ERDOĞAN

Milyon dolarlık gülüşe sahip olmak

Mükemmel bir gülümseme özgüveninizi artırır ve size milyon dolarlar kazandırabilir. Kolayca gülebilen insanlar genelde daha etkileyicidir; kişisel, sosyal ve iş yaşamlarında başarılıdır. Aynı zamanda gerek özel, gerekse iş yaşamlarında dikkat çekebileceklerini de daha iyi bilirler

İlk izlenim çok kritiktir ve her zaman kalıcı etki bırakır. Günümüzün en başarılı insanları bu gerçeği çok ciddiye alırlar. Yüzlerine, saçlarına, tırnaklarına, makyajlarına, kıyafetlerine kadar bakımları için zaman harcarlar ve her zaman dışarıya çıkmadan önce ayna karşısında kendilerini kontrol ederler. İnsanlarla tanışırken yaptığımız ilk şey gülümsemektir ve bu vücut dilimizle kelimeler olmadan rahatlıkla yapılan en samimi jesttir. Temiz olmayan, tütün lekeli, çürük dişli bir ağızla yapılan gülümseme bir kişinin tüm sempatisini yok eder. Bu bir iş görüşmesi için muntazam bir takım elbise giyip, tırnak altlarının pis, omuzlarına kepeklerin yayılmış olmasına benzer. Çapraşık dişler kabul edilip görmezden gelinebilmesine rağmen, yetersiz hijyen kabul edilemez ve kişinin karakterini yansıtır. Aynı zamanda kötü nefes de kişiyi gözden düşürür ve imajını zedeler.
GÜLÜŞ HİÇBİR ZAMAN DEĞİŞMEZ

Güldüğümüzde iyi de olsa, kötü de olsa bir etki bırakırız. Hollywood starları her kamera karşısına geçtiklerinde veya posterlerinde o etkiyi yaratırlar. Güzel fotoğrafları ağırlıklı olarak dişlerinin güzelliğine bağlıdır. Sağlıklı ve güzel dişlerle gülümsemek herkes tarafından kazanılabilen bir özelliktir ve kişinin toplumdaki cazibe silahıdır. Maliyeti aynıdır ve kendi sosyal çevremiz olduğundan dişlerimizi düzelttirme çabamıza değer. Dişler için estetik tedavi arama ile ilişkilendirilen büyük heves; özünde sağlığı iyileştirmek içindir ve yapılan uygulamaların en önemli yan ürünüdür. Maliyeti; sadece diş sağlığının iyileştirilmesiyle, dişlerine doğduğundan beri iyi bakan ayrıcalıklı insanlar içinse mükemmel bir gülüşe sahip olmalarıyla sınırlı olabilir. Cildimizin, tırnaklarımızın, saçlarımızın aksine dişlerimiz yaşadığımız sürece kendini yenileme yeteneğinden mahrumken, şanslı olduğumuz şey gülüşümüzün değişmemesidir. Bu durum dişler için bir avantajdır; çünkü diş eğer iyi bakılırsa, aşınmalar ve yıpranmalar dışında yaşa göre büyük ölçüde etkilenmeden kalabilir. Mükemmel bir gülümseme öz güveninizi artırır ve size milyon dolarlar kazandırabilir. Kolayca gülebilen insanlar genelde daha etkileyicidirler, kişisel sosyal ve iş yaşamlarında başarılıdırlar. Her zaman insanları etkileyecek kadar güvenleri vardır. Aynı zamanda tüm sosyal yaşamlarında ve iş toplantılarında da nasıl daha iyi dikkat çekeceklerini bilirler. Kendine güvenin kendisi çekicidir. Hayatta kendimiz hakkında iyi düşünmek her şeydir. Mükemmel dişlere sahip olmak bir insanın özgüvenini artırır ve eğer mükemmel hissetme duygusu daha çok gülmeye ve gülümsemeye teşvik ederse, hayata da neşe katar. Gülümsemenize sebep olacak tüm engelleri aşmak sizin elinizde. Unutmayın; güzel bir gülüş sizin en güzel takınızdır ve değeri milyon dolarlarla ölçülür.
SOSYAL HAYATINIZI ETKİLER

Diş hekimliğinde kişinin ağız-diş sağlığı ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkinin önemi, yaşam kalitesi değerlendirmelerini gündeme getirmiştir. 20 yıl kadar önce, ağız sağlığı ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi ölçen indeksler olmamasına rağmen günümüzde sağlık ve yaşam kalitesi üzerinde ağız içi problemlerin etkisini değerlendiren bir dizi ölçek bulunmaktadır. Ağız sağlığı ile ilişkili yaşam kalitesi ölçekleri, ağız içi problemlerinin fonksiyonel, psikolojik ve sosyal etkilerini tanımlama amacı ile kullanılır. Kişilerin dişleri veya protezleri onların hayatlarını fonksiyonel kısıtlılık, fiziksel ağrı, psikolojik rahatsızlık, fiziksel yetersizlik, psikolojik yetersizlik, sosyal yetersizlik ve engelli olma durumları bakımından etkiler. Yaşam kalitesini ölçmede çok yaygın olarak kullanılan bir skalada kişilere yöneltilen sorular şu şekildedir: (OHIP-14,oral health impact profile 14 soruları) Bu sorulardan en az bir tanesinin evet ya da bilmiyorum olması diş hekiminizden randevu alma zamanının geldiğinin bir göstergesidir. Cevaplar; EVET veya HAYIR veya BİLMİYORUM şeklinde olmalıdır.

Fonksiyonel Kısıtlılık

1) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü konuşmada veya herhangi bir kelimeyi telaffuz etmede sorun yaşadınız mı?
2) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü tat alma duyunuzun bozulduğunu hissettiğiniz oldu mu?

Fiziksel Ağrı

3) Ağzınızda acılı ağrı hissettiğiniz oldu mu?
4) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü herhangi bir yiyeceği yerken zorlandığınız oldu mu?

Psikolojik Rahatsızlık

5) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü sıkılgan olduğunuz oldu mu?
6) Dişleriniz veya protezlerinizden ötürü gergin hissettiğiniz oldu mu?

Fiziksel Yetersizlik

7) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü beslenmenizin yetersiz olduğunu düşündünüz mü?
8) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü yemeğe ara vermeniz gerekti mi?

Psikolojik Yetersizlik

9) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü kendinizi rahat hissetmede zorlandığınız oldu mu?
10) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü utandığınız oldu mu?

Sosyal Yetersizlik

11) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü başka insanlardan rahatsızlık hissettiniz mi?
12) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü günlük işlerinizi yapmada güçlük çektiğiniz oldu mu?

Engeli Olma

13) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü hayatta daha az başarılı olduğunuzu düşündüğünüz oldu mu?
14) Dişleriniz veya protezlerinizdeki problemlerden ötürü tümüyle fonksiyon göremediğiniz oldu mu?

FOBİSİ OLANA SEDASYONLA TEDAVİ
Gülüşünüzün bozulmaması için tüm gayretlerinizi gösterin. İlk yapmanız gereken, mevcut durumu en sağlıklı şekilde korumak. Eksikliklerinizi tamamlarken de sırayla en iyisini yaptırarak yavaş yavaş yol almalısınız. Eğer yukarıdaki 14 sorudan büyük bir çoğunluğuna 'Evet' cevabı verdiyseniz ve 'Benim zamanın yok, bir de çok korkuyorum' diyorsanız işte size hafif bir uyku halindeyken problemlerin çözümü için bir öneri: Diş hastalarının dişçi koltuğu ile ilgili önyargıları ve korkuları vardır. Hatta bu korku bazılarında fobi boyutuna bile ulaşmıştır. Oysa endişelenecek bir şey yoktur. Sedasyon dediğimiz bir yöntemle, bazen ağızdan, bazen damar yolu ile sakinleştirici dediğimiz ilaçlar kullanılarak bu tip hastalarımızın çok rahat bir şekilde her türlü diş işlemlerini ve ameliyatları yapılabilmektedir. Hastalara, olabilecek tüm hastalıkları ile (kalp-hipertansiyondiyabet- böbrek-karaciğer ve akciğer rahatsızlıkları) değerlendirilip, engel bir durum yoksa allerjik özelliğini de ekarte ettikten sonra, rahatça yapılacak implant-kanal tedavisi veya diş kesimi gibi işlemlere başlanabilmektedir. Bu sırada parmaktan optik bir okuyucu ile hastaların hayati oksijen seviyelerinin güvenli aralıkta olup olmadığı takip edilir. Bu monitörizasyonla birlikte kalp ritmi ve tansiyonu da izleyerek, güvenli bir şekilde, hastaların operasyonlar hiçbir şey hatırlamadan ve hissettirmeden gerçekleşebilmektedir. İşlem 1-1.5 saat sürse bile hasta, bu operasyon boyunca komutlarımıza riayet eder ve hiçbir ağrı duymadan gülümseyerek koltuktan uyanır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA