Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİŞ HEKİMİ İLKER ERDOĞAN

Korkunun dişe faydası yok, canavarı yok et!

Gelişen tüm teknolojilere rağmen diş hekimi fobisi bir türlü geçmiyor. Diş hekimi korkusundan dolayı tedaviyi ihmal etmek ise dişlerin kaybedilmesi ile sonuçlanıyor. Diş hekimi korkusunun önüne, ancak sedasyon veya genel anestezi ile geçilebiliyor

En basit diş çürüğünde bile, zamanında tedavi edilmediğinde o dişin tamamen kaybedilmesi riski vardır. Ancak çoğumuz, bir an önce diş hekimine gidip sorunumuzu çözmek yerine yalandan bahaneler üretiriz. Oysa tedavi gecikirse diş genellikle kaybedilir. İnsanlar diş çürüğü ile beraber yaşayıp dişlerin çekilmek zorunda kaldığı güne kadar, 'benim dişime kötü bir şey olmuyor' diye düşünürler. Diş hekiminden uzak durmanın en önemli sebeplerinden birisi de, korku denen duygudur. 'Ben korkuyorum' demekse, zor bir itiraftır. İnsan olmanın getirdiği hissetme özelliği ve bu gibi sebeplerle, diş tedavileri kimileri için korkutucudur ve gerginlik yaratır. Bazı insanlar, diş tedavileri sırasında yaşadıkları küçük bir ağrı durumunu abartır. Bize diş tedavileriyle ilgili anılar anlatırlar. Anıların çoğunda, o kişi; büyük bir acı ile dişlerine tadavi yaptırmış ve çok dayanıklı olduğu için acılara katlanarak diş hekimiyle yaşadığı ama aslında yaşamadığı birtakım şeyler söylemiştir. Bu basit gibi görünen, uydurma anı; birçok insanda çok daha büyük bir korku ve felaketin de habercisidir. Çünkü, bir başkasının kabus dolu anıları, onu dinleyen insanın hafızasında kalır. Yarın bir gün kendisi bir diş problemi yaşadığında, artık diş hekimiyle buluşmasının önünde büyük canavar durmaktadır. Basit gibi görünen bir anıyla yaratılan canavarın adı korkudur.

TEKNOLOJİDEN HABERSİZ
20 seneye yaklaşan diş hekimliğinden öğrendiğim ve şu an bile inanmakta zorlandığım gerçek şudur: Toplumuzun her kesiminden insan; ister işadamı, ister emekçi, ister emekli veya memur; ne olursa olsun veya nerede yaşarsa yaşasın, diş sağlığı alanındaki teknolojik gelişmelerden habersiz. Cep telefonlarıyla çekilen fotoğraf veya videoların saniye saniye paylaşılabildiği bir dünyada yaşıyoruz. Ancak konu diş olunca; günümüzde karikatürlerde bile elinde kerpeten, pense veya çekiç ile diş hekimi muayenehanesi çizilmekte. Hadi bu mizah diyelim, ama acı olan ve ayıp olan; böyle diş tedavilerinin insanın zihinsel fantezilerinde kendine yer bulması. Ben özellikle konuşmacı olarak gittiğim uluslararası bilimsel konferanslarda, teknolojiye olan yakınlığımızın, çağdaş yöntemlerin tedaviye olan katkılarına çok daha yakından tanık oluyorum.

DİŞLER VE KÖTÜ ANILAR...
Özellikle küçük yaşlarda diş tedavisi esnasında hoş olmayan deneyimler yaşayan kişiler bu tedavilerden çekinebiliyor. Özellikle yoğun iş hayatı ve zaman sıkıntısı olan işadamlarının, bürokratların, uzun ve bunaltıcı diş tedavileri görmek zorunda kalmamak için diş hekimi koltuğundan kaçındığı ve dişlerini kaybettikleri bir gerçektir. Bu durumda kayıp dişleri ve eriyen kemikleri yerine koymak için çok daha uzun ve yorucu tedaviler görmek zorunda kalmaktadırlar. Bu klasik diş hekimi korkusunu yaşayan, diş koltuğundan çekinen hastalarda tedavileri kolaylaştırmanın sedasyon ve genel anestezi gibi yolları bulunmaktadır.

TEDAVİLER ESNASINDA SEDASYON
Sakinleştirme anlamına da gelen sedasyon işlemi için çeşitli ilaçlar kullanılabilmektedir. Bu ilaçlardan gaz şeklinde olanlar; buruna yerleştirilen bir maske aracılığıyla, damar yoluyla, dil altı şeklinde, fitil şeklinde (çocuklarda), ağız yoluyla uygulanabilmektedir. Diş hekimliğinde en sık kullanılan güvenilir sistemlerin başında, uzun yıllardır kullanılan ve solunum yoluyla verilen N2O gazı gelir.

BÖLGESEL ANESTEZİYE İHTİYAÇ VAR
Sedasyon, hastanın ağrıyı hissetmesini engellemez. Sedasyon uygulandıktan sonra hastaya ihtiyaç duyuluyorsa mutlaka anestezi yapılmalıdır. Hasta bu esnada kaygılarından kurtulmuş, işbirliği yapmaya uygun haldedir. Stres oluşmadığı için şeker ve tansiyon problemi olan hastalarda sıkıntısızca işlem yapılabilir. Özellikle stresle tansiyonu çıkan, kan şekeri yükselen hastalarda sedasyon eşi bulunmaz bir seçenektir. İşlem esnasında bayılma, kusma veya yorgunluk görülmez. Hasta operasyon esnasında, anestezi dahil yapılan hiçbir şeyi hatırlamaz. Oluşan ağrıyı, sesi, hoşlanmayacağı hiçbir şeyi hatırlayamayacağı için sonrasında travmatik bir etki oluşmaz. Ağız içerisindeki tüm işlemler tek seansta tamamlanabilir. Özellikle çocuklarda işlem sonrasında oluşabilecek diş hekimi fobisi engellenmiş olur. Bu durum, hastanın daha sonraki seanslarda diş tedavisine gelişini kolaylaştıracaktır. İlaç kesildiği anda hastadaki etkileri azalmaya başlar, hasta dinlendikten sonra sorunsuzca evine gönderilebilir. İşlem bağımlılık yapmaz, ihtiyaç duyuldukça tekrarlanabilir. Hem erişkinlerde, hem de çocuklarda son derece güvenli olarak kullanılabilmektedir. Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Bir insan ağız ve diş sağlığını kaybetmek durumunda kalacaksa, sedasyon bu korkunun, ağız bölgesine yapılan işlemlerin hasta tarafından hissedilmemesini sağlar diyebiliriz. Hastanın, sedasyonun diş hekimi tarafından güvenle uygulanacak bir yöntem olduğunu da bilmesi gerekir..

SEDASYONLA YAPILAN TEDAVİLER
Alt ve üst çeneye aynı anda implant uygulamaları
Estetik amaçlı diş kesimlerinin gerektiği durumlarda
Gömük diş çekimleri
Ağız içine yapılabilecek tüm cerrahi uygulamalar
Birden fazla çürük ya da kanal tedavilerinin aynı anda gerçekleştirilmesi Eğer, diş tedavileriyle ilgili korkunuz varsa ve birçok seansta yapılabilecek işlemlerden tek bir seferde kurtulmak isteseniz, sedasyon en çağdaş çözümlerden biridir. Korkulu düşlerden uzak ve diş hekiminden kaçmadan, bir sonraki pazara kadar, ağız tadıyla geçecek bir hafta sonu diliyorum.

SEDASYON KİMLERE UYGULANABİLİR?
Sedasyon belli bir yaşın üstündeki çocuklar dahil isteyen herkese uygulanabilir. Sedasyon; işlem esnasında midesi çok bulanan kişilerde, uzun süredir şeker hastalığı, tansiyon problemi olan hastalarda, çok uzun sürebilecek işlemlerde, uzun süreli işlemlerden hoşlanmayan, çabuk sıkılan çocuklarda, bazen de sadece hasta isteğiyle yapılabilmektedir. Sedasyon genel anestezi değildir, hastane ya da ameliyathanede değil diş hekimi muayenehanesinde uygulanır. Bu işlemde hasta; bilincini tamamen yitirmez, hekimin kendisine verdiği açma kapama talimatlarını yerine getirebilir. Hasta gayet normal bir şekilde konuşabilir, doktorla dialog kurabilir. İşlem süresince hastanın nabzı ve tansiyonu takip edilir.

BAZEN GENEL ANESTEZİ DAHA UYGUN OLABİLİR
Sedasyon hemen hemen herkeste sorunsuzca uygulanabilse de bazı özel durumlarda genel anestezi hasta için ideal bir çözüm olur. Genel anestezi (narkoz) çok derin bir uyku halidir. Sedasyonun tersine hastada bilinç tamamen kapalıdır. Hasta söylenenleri duyamaz hekimin komutlarına cevap veremez. Hastanın güvenliği için hareketsiz kalması gerektiği durumlarda ya da sedasyon uygulanamayacak özel vakalarda rahatlıkla uygulanabilir. Doktorla iletişim kuramayan, sedasyon uygulansa da diş tedavisi için verilen komutları yerine getiremeyecek engelleri olan hastalarda, özellikle tek seansta birçok tedavi düşünülüyorsa genel anestezi şarttır.

DİŞ HEKİMİ İLKER ERDOĞAN

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA