BDP Van milletvekili Aysel Tuğluk, Taha Akyol'a bir mektup göndererek, "Savaş seçeneği önümüzdeki birkaç yıl için işlem dışıdır" demişti. KCK, "çekilme durdu" diye konuşsa bile, silâhlara geri dönülmeyeceği teminatını bu cümlelerde bulmuştum. Oysa Öcalan'la görüşmeye gittikten sonra bir değerlendirme yapan Selahattin Demirtaş, tam ters bir görüşü savunuyor: "Silâhlara dönülmez diye bir şey yok. Silâh seçeneği kalkacaksa, demokratik siyaset seçeneğinin yaratılması gerekirdi. Öcalan, 'Silâh asla bir seçenek değildir diyemem, bunun garantisini veremem' şeklinde konuşuyor."
Demokrasi paketi derde çare olacak mı? Sanmam... Çünkü Öcalan'ın beklentileri farklı. Kandil'le ve bazı gazetecilerle doğrudan görüşme talep ediyor. Ayrıca Suriye'deki gelişmeler konusunda kendisine stratejik bir rol verilmesini istiyor.
Demokrasi paketinden % 10 oranını aşmayan partilere de yardım yapılması hususu çıkacak. Bu BDP'nin işine yarayabilir ama devede kulak misali. Bakalım, KCK tutukluları için bir imkân yaratılacak mı? Öcalan, sınır dışına çıkışı, sadece provokasyonu önleyecek bir tedbir gibi gördüğünü, asıl hedefin PKK'lıların evlerine dönmesi olduğunu söylüyor. Böyle bir beklenti varken, büyük çoğunluğu siyasetçi olan KCK'lıları nasıl cezaevinde tutabilirsiniz?