Tayyip Erdoğan, Müslüman Kardeşlerin liderlerinden El-Bilteci'nin kızına yazdığı mektubu dinlerken gözyaşlarına boğuldu.
İşte Başbakan, böyle biri... Son derece duygusal; bu yanıyla da tepeden tırnağa insan.
Bu yüzden en fazla eleştirdiğim zaman bile, onun tepkilerini anlayabiliyorum.
Böyle duygusal bir yapı, bazen öfkeli davranabilir, sertleşebilir.
Gözyaşları zaaf değildir; zenginliktir. Her ne kadar Nilüfer şarkısında "Erkekler ağlamaz" dese de, insan olan ağlar.
***
Başbakan'a "
Neden Esma'ya bu kadar üzülüyorsun da, Ali İsmail Korkmaz'ı es geçiyorsun?" diye doğrudan ya da dolaylı soranlar var.
Oysa bir olay,
ayniyet kurulduğu takdirde daha çok tesir ediyor.
Herkesin arka planı, yaşadıkları, bugünkü davranışlarını etkiliyor.
Nitekim Esma'nın babasının kızının şahadetine dair sözleri, İslâmi dünya görüşü, Erdoğan'ın kendi kızıyla ilişkilerini hatırlaması, o duygusal atmosferi yarattı.
Gene de, eleştirilerin haklı yönü var. Başbakan, Ali İsmail Korkmaz'ın arkasından ağlamasın ama o ve onun gibi Gezi'de hayatını kaybedenlerin ya da yaralananların ailelerinden, bir başsağlığı ve geçmiş olsunu esirgemesin.