Avrupa Parlamentosu kararına Başbakan ve bakanlar çok sert tepki gösterdi ama, neticede Erdoğan o tavsiyelere uydu. Hatta bu karardan önce diyaloga açık bir tavır takınmıştı. Çoktan bazı sanatçılara ve çevrecilere randevu verilmiş, hatta görüşmeler tamamlanmıştı. Orantısız güç kullanan polisler hakkında soruşturma başlatılmıştı. Herhalde, karar metni buyurgan bir eda taşıdığı için tepki aldı.
Hükümetin "Bu kararı tanımıyoruz" demesi bir anlam ifade etmiyor. Biz Avrupa Birliği üyesi değiliz ama, üyeliğe müracaatımız var ve müzakereler yürütülüyor; kendimizi denetime sunmayı da kabul ettik. Anayasanın 90'ıncı maddesinde bile, uluslararası kuralları kendi iç hukukumuza üstün kıldık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hak ihlâlleri gerçekleştiğinde Türkiye'ye ceza veriyor.
Gezi olayları, Batı'da Türkiye'nin itibarını bir hayli zedeledi. "Bu kararı tanımıyoruz" demek yerine, barış sürecinin gerektirdiği gibi, demokratikleşme yolunda hızlı adımlar atarsak, olumsuz imajı hemen değiştirebiliriz.