Nilüfer Göle, Gezi Parkı eylemlerini şöyle yorumladı: "* Arap Baharı, otoriter rejimlerin çözülmesine, demokrasi aracılığıyla çoğunluğun sesinin duyulması talebine işaret ediyor. Türkiye'de ise, çoğunluk demokrasisinin eleştirisi söz konusu.
* Ahlâk adına yaşam alanlarına müdahale edilmeye başlanması, Ankara metrosunda öpüşen gençlere uyarı anonsunda olduğu gibi, kamusal alanın İslâmi değerler çerçevesinde yeniden düzenlenmeye kalkışıldığına dair kuşkuları arttırdı. Alkol satışını düzenleyen yasa, özellikle etrafında oluşan ahlâkçı söylem nedeniyle tepki yarattı.
* Kamuoyu nezdinde Başbakan'ın hitap üslûbu, giderek vatandaşı rencide edici, hor gören, haysiyet kırıcı bir şekle dönüştü. Haysiyet ayaklanmasıyla, iktidarı devirme arayışı birbirine karıştırılmamalıdır.
* Meydan hareketi, daralan kamusal alana nefes aldırdı. İktidarın gözünde ise, kamu düzeni var, kamusal alan yok. Onlara göre, meydan kaos demek. Bir avuç marjinal, çapulcu eylemine pabuç bırakmamayı görevi addediyorlar."