Tayyip Erdoğan hem Kızılcahamam'da İl ve İlçe Başkanlarıyla yaptığı toplantıda, hem de grup konuşmasında, İşçi Partisi'nin önderliğinde barış sürecine karşı örgütlenenlerden söz etti:
"CHP, MHP, Türkiye Komünist Partisi, emekli siyasetçiler, milletin defterini dürdüğü siyasetçiler, sandığa gömülüp oradan çıkamayan siyasetçiler, İşçi Partisi'nin önderliğinde yeniden kucaklaştılar... CHP'si, MHP'si, İşçi Partisi, Komünist Partisi, emekli siyasetçisi terör bitmesin diye çırpınıyor. Tezgâh altüst oluyor; ekmek teknelerini kaybediyorlar. Ellerinde milleti korkutacak, sindirecek, hizaya getirecek, siyaseti dizayn edecek malzeme kalmıyor." (29.04.2013/ Kızılcahamam)
"CHP, MHP, TKP, emekli siyasetçiler İşçi Partisi'nin kucağında zırıl zırıl ağlıyorlar. Çünkü terör son sığınaklarıydı. Onu kaybediyorlar dertleri bu." (30.04.2013/ AK Parti Grubu)
Erdoğan, bu sözleriyle, 23 Nisan'da Ankara'da toplanan Milli Merkez Kurultayı'nı hedef alıyordu. Başkanlığa Hüsamettin Cindoruk'un getirildiği Kurultay'ın zaman içinde ulusalcı merkez bir partiye dönüşeceği iddiaları mevcut. Yürütme Kurulu'na seçilenler karma bir yapıyı yansıtıyor. Listede, Necla Arat, Ali Topuz, Kemal Anadol, Şahin Mengü gibi eski CHP milletvekillerinin yanı sıra, halen milletvekilliğini sürdüren İsa Gök'ün de ismine rastladım. Diğerleri: Yekta Güngör Özden (eski Anayasa Mahkemesi Başkanı), Kemal Alemdaroğlu (eski (İstanbul Üniversitesi rektörü ve Ergenekon sanığı), Zekeriya Beyaz, Ufuk Söylemez, Ataol Behramoğlu, Arslan Bulut (Yeniçağ) ve tabii İşçi Partisi yönetiminden bazı kişiler: Fert İlsever (Genel Başkan yardımcısı), Çağdaş Cengiz (Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı)
İsimlerden, Kurultay'ın havası ve eğer kurulursa partinin yapısı anlaşılıyor. Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat sürecinde şemsiye amblemli partisiyle, DYP'den kopmaları hızlandıran bir fonksiyon ifa etmişti. Acaba CHP'nin ulusalcılığını yetersiz gören bir ekip, şimdi de bu partiden kopacak milletvekilleri için yeni bir şemsiye mi oluşturuyor?