Bir süredir basında Jandarma Yüzbaşı Özcan Tozlu'nun iddiaları yer alıyor. Tozlu, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan cinayetini, Ergenekon tutuklusu Levent Göktaş'ın idaresindeki 7 kişilik Muhabere Arama Kurtarma (MAK) ekibinin işlediğini belirtiyor. 1996'da 11 korucu ve 2 köylünün minibüs içinde kurşunlanarak yakıldığı Güçlükonak katliamının da, terör örgütü PKK'nın eylemi olmadığını, TSK'nın kontrolündeki korucular tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürüyor. Yüzbaşı Özcan Tozlu'nun isminin gündeme gelmesinin sebebi, MİT'in Darbeleri Araştırma Komisyonu'na gönderdiği 287 sayfalık rapor. Bu rapor, Tozlu'nun beyanlarına dayanılarak hazırlanmıştı. Raporda, birçok iddianın yanı sıra, özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı "künyesizler" isimli bir gruptan da söz ediliyordu. Bunlar para karşılığı operasyon düzenliyordu ve içlerinde eski Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Bülent Arınç, Türkân Saylan, Tuncay Özkan ile Abdullah Gül'ün de bulunduğu 36 kişi için infaz hazırlığı yapmışlardı.
Genelkurmay, TSK'yı hedef alan iddialardan rahatsız oldu ve "Özel Kuvvetler legal bir kuruluştur, yasadışı faaliyetlerin odağı gibi takdim edilmemeli" diye bir açıklama yaptı. Aynı zamanda, iddiaların imzasız ve isimsiz bir kişiye dayandığını, bu yüzden ciddiye alınmadığını söyledi. Oysa kişinin ismi, görevi, her şeyi belli. Ama tabii, bu şahsa ne kadar güvenilebilir? Zira Tozlu, 1997'de açığa alındı ve 2001'de YAŞ kararıyla ordudan atıldı. Hakkındaki isnatlar: Disiplinsizlik, ahlâksızlık, erlerden zorla para toplamak, kantinde satılması yasak olan bazı gereçleri faturasız olarak satmak. 34 ay 28 gün hapis cezası aldı; bu ceza paraya çevrilip ertelendi.