İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal'ın derdi CHP.
Galiba, bir gün bu partide yol ayrımı ortaya çıkarsa, ulusalcı kanadın lideri olma hesabını yapıyor. CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün Seyit Rıza'ya iade-i itibar istemesi üzerine esip gürlemişti: "Seyit Rıza gibi cumhuriyete baş kaldırmış bir şeyhe iade-i itibar istemek cumhuriyeti ve Atatürk'ü gömmek demektir.
Atatürk'ün koltuğuna oturarak kimse Atatürk'e fatura çıkaramaz. Çıkın gidin oradan."
Kocasakal, İmralı müzakereleri için hükümete kredi açan CHP'yi kişiliksiz ve kimliksiz buluyor: "CHP yönetimiyle sorunum var. CHP aslında uyuyan bir dev. Dev uyanırsa kimse önünde duramaz.
Diyorlar ki biz kitle partisiyiz. Önce kütle partisi olmak gerekiyor. Yani belirli bir kitleniz olacak; kimliğiniz net ve açık olacak.
Net bir duruş lâzım.
Samimi olacak. Meselâ biz Mustafa Kemal'in askerleri değil, yurttaşlarıyız diyorlar.
Oradaki asker ifadesi ona yürekten bağlı olduğumuzu gösteriyor. Gerekirse seve seve ölümü göze alabiliriz demek."
Kocasakal, militarist, ulusalcı bir çizgiyi o kadar güzel temsil ediyor ki, insan "Baro Başkanı bir gün fırsat çıkarsa uyuyan devi uyandırmaya talip olur" diye düşünmeden edemiyor.