5-7 Mart 2003'te düzenlenen Plan Semineri, iddiaya göre, Balyoz Darbe Planı'nın nasıl uygulanacağının bir provasıydı. Nitekim konuşmalar alışılmış Harp Oyunu'na hiç benzemiyor, daha ziyade yaşadığımız darbe senaryolarını hatırlatıyordu.
İşte (dünden devamla) yeni örnekler:
2. Zırhlı Tugay Komutanı Kaya Varol: "Tutuklanan şahıslar için Kartal Cezaevi'nden istifade edilecek. Cezaevi kapasitesinin dolu olması durumunda, Lojistik Destek Komutanlığı'na ait boş bina bu maksatla kullanılacak. Hali hazırda Kartal Cezaevi, 475 kapasiteli; şu anda 520 tutuklu var. Bunun dışında bizim Maltepe Askeri Cezaevimiz var; 100 kapasiteli; tutuklu sayısı 65. İhtiyaç olduğunda her taburun sorumluluk bölgesinde emniyetli bir bina hapishane olarak tespit edilebilir... Bölgedeki bütün basın ve yayın kuruluşları kontrol altına alınacak. Halkı kışkırtacak, tansiyonu yükseltecek yayınlar engellenecek. Rejim aleyhtarı yayın yapanlar kapatılacak. Tugayın sorumluluk bölgesi Maltepe, Kartal, Pendik, Tuzla ve Sultanbeyli ilçelerini kapsamakta. Tuzla Belediye Başkanı İdris Güllüce ve Sultanbeyli Belediye Başkanı Yahya Karakaya, yerine tespit edilen personelle değiştirilecek. Kartal'da 12, Pendik'te 2, Sultanbeyli'de 3 olmak üzere toplam 17 amacı dışında faaliyet gösteren kurum derhal kapanarak, sorumlular hakkında yasal işlem yapılacak."
15. Kolordu 23. Motorlu Piyade Alay Komutanı Albay Bekir Memiş: "İrticai, yıkıcı, bölücü faaliyetlere karıştıkları tespit edilen şahıslar gözaltına alınacak. Başlangıçta Üsküdar bölgesinde Burhan Felek Spor Tesislerinde, Ümraniye'de Netaş Misafirhanesi'nde, Kadıköy'de Fenerbahçe Stadyumu'nda toplanacak, bilahare sorgulanmak üzere Ümraniye Cezaevi'ne götürülecek, Jandarma ve polis vasıtasıyla sorgulanacak."
Tuğgeneral Gaffur Aksu: "Seçimlerden sonra gazetelerde şöyle bir haber geçti: 'Tayyib'i tebriğe gidenler arasında çok sayıda emniyet mensubu var' İçişleri Bakanlığı'ndaki toplantıyı biz basına yansıdığı kadarıyla izledik. Namaz kılma olayları, kadrolaşma... Abdülkadir Aksu'nun bilinen şeyleri zaten. (Emniyet'e duyulan güvensizlik anlatılıyor. NI)"
X Komutan: "Tüm bölge üzerinde 24 saat gözetleme yapılacak. Sokağa çıkma yasağı gibi tedbirler tam uygulatılacak. Gündüz ve gece devriye sistemi kurulacak. Motorlu ve zırhlı araçlar caydırıcılık sağlayacak. Kamu kurum ve kuruluşları silâhlı kuvvetlerin denetimine girmeli."
Engin Alan: "Kararın verildiği gece önce liderleri hemen toparlamak lâzım. Süratle bir gece yapılacak özel bir operasyonla, bu liderleri hemen toparlayıp, bu yangını kaynağında halletmek gerek... Sokağa askerin inmesi, tankların ve zırhlı araçların dolaşmasıyla operasyon başlıyor komutanım."
***
Çetin Doğan'ın kapanış konuşması da, seminerin hangi maksatla düzenlendiğini ortaya koyuyor: "Söylediğimiz her söz, atacağımız her adım, evvela laik demokratik cumhuriyetin kollanması için olmalıdır. Laik demokratik cumhuriyetten daha üstün, bundan daha büyük tehlikemiz yok mevcut durumda... Genelkurmay Başkanı'na, kuvvet komutanına diyeceğim ki, siz meclisi ve hükümeti uyarıcı, bu gidişe dur deyici bir ültimatom verin. Çağırın 'Bu işin sonu b.k' deyin ve gerekli tedbirleri alın. Milli Mutabakat Hükümeti kurulması suretiyle, halkın tasvip edeceği tarafsız, bağımsız..."
Çetin Doğan sonradan düzeltme gereğini duyuyor ve bu sözlerini senaryonun bir parçası gibi göstermeye çalışıyor: "Bu tabii öngördüğümüz senaryonun içinde öngördüğüm biçim tarzı."