Küçük bir erkek çocuk annesine sordu: "Niçin ağlıyorsun?" Annesi, "Çünkü ben kadınım" diye cevapladı. "Anlamadım!" dedi çocuk. Annesi, çocuğu kucaklayıp "Hiçbir zaman anlayamayacaksın" cevabını verdi. Çocuk babasına da aynı soruyu sordu: "Annem niçin ağlıyor?" Baba, bütün kadınların sebebsiz yere ağladığını söyledi oğluna.
Küçük oğlan büyüdü, yetişkin adam oldu, hâlâ kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi. Nihayet öldükten sonra cennete gittiğinde Allah'a sordu. "Allahım!" dedi. "Kadınlar niçin bu kadar kolay ağlayabiliyorlar?"
- Ben kadınları özel yarattım. Hayatın ağırlığını taşıyabilecek kuvvette olmalarına rağmen, başkalarını teselli edecek kadar yumuşak omuzlar verdim. Doğumun acısına olduğu kadar, doğurdukları evlâtlarının nankörlüğüne dayanabilecek gücü de onlara bağışladım. Kadınlar, kuvvetleri kalmadığında dahi yola devam edecek azme, ailesinden biri hastalandığında yorgunluğa pabuç bıraktırmayacak kuvvete sahiptir. Çocuklarının sözlerinden incinseler dahi, her anne onları sevmekten vazgeçmeyecek kadar duygusaldır. Bu duygusallık, her yaştaki evlâtlarının yaralarını sarmalarına, sorunlarını dinleyip, paylaşmalarına yardım eder. Kadının tek zaafı gözyaşlarıdır. Onu güzel yapan şey, ne saçı, ne kaşı, ne gözü, ne de vücududur. Onu güzel yapan, gözyaşlarıyla dışa vurduğu sevgisi, hassasiyeti, bu sevgiyi gösterebilmesi ve aklından ziyade kalbinin sesini dinlemesidir.