Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ kendisini nasıl savunuyor, merak edip, öğrendim. 1) 4 Şubat 2009'da, Taraf'ta, Genelkurmay'a ait kara propaganda sitelerinden söz edilir edilmez, bunlar kapatıldı. Ve hemen ardından, şimdi yargı konusu yapılan "İnternet Andıcı"yla yeni siteler kurulması için harekete geçildi. Eskileri suç unsuruysa neden yenileri kuruldu? Savcı, iddianamesinde, suç işlenen siteleri kamufle etmek maksadıyla yeni 4 sitenin kurulduğunu söylüyor. Başbuğ'un penceresinden ise olay şöyle anlatılıyor: "5651 sayılı kanuna göre, sitelerin hangi kişi ya da kurum tarafından oluşturulduğu açıkça belirtilmeli. Oysa, mevcut sitelerde bu kurala uyulmamıştı. Onlar kapatıldı; 4 şube müdürü üzerine yeni siteler kuruldu. Siteler zaten faaliyete geçmedi. Kara propaganda yaptığı belirtilen irtica.org ve turkatak. gen.tr'deki en son haber tarihi, polis tutanağına göre 20 Haziran 2008. O sitelere en yoğun haber girişi, 2006 Eylül ile 2008 Haziran arası. "(Başbuğ öncesine, Yaşar Büyükanıt dönemine ve cumhurbaşkanlığı seçim sürecine denk geliyor. NI)
2) İnternet Andıcı ve İrtica ile Mücadele Eylem Planı, Aralık 2010'da Gölcük'te çıkan 5 nolu hard disk içindeki "Proje"ye dayandırılıyor. Komuta katından "olur" alan Proje'nin taslak metnine göre, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın oluşturulduğu ve 4 internet sitesinin kurulduğu iddia ediliyor. Halbuki, Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı bilirkişi raporu ile polis raporu birbiriyle çelişiyor. Askerin raporunda, "Proje" taslak belgesinin oluşturulma tarihi 15 Temmuz 2009, değiştirme ve erişim tarihi 22 Mart 2009. Belge, oluşturulmadan önce değiştirilmiş gibi tuhaf bir sonuç ortaya çıkıyor. Buna mukabil, polisin raporunda oluşturma tarihi 2 Mart 2008, son erişim 21 Mart 2009. 5 nolu hard disk adli emanette olduğuna göre, asker ve polis raporları arasındaki farklılığı gidermek üzere yeniden bir inceleme yapılması gerekir.
3) Muhbir subay, İrtica ile Mücadele Eylem Planı gazetede yayınlandığı gün (12 Haziran 2009), sabah 4.30'da, mesaiden önce, Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda görevli 2 şube müdürünün Çiçek'in şubesindeki bilgisayar kayıtlarını sildiğini ileri sürüyordu. Muhbir subay, kendisinin erken davranarak, evrakın aslını, dosyalandığı klasörden gizlice aldığını da belirtiyordu. Buna mukabil, şimdi AK Parti milletvekili olan, o dönemde Genelkurmay Harekât Başkanvekili görevinde bulunan Şirin Ünal'ın tanık ifade tutanağında, Askeri Savcılık 3. Bilgi Destek Şubesi'ndeki bilgisayarların hard disklerine el koyana kadar hiçbir çalışma yapılmadığı belirtiliyor. Ünal, saat 10'da Şube'ye gelen Askeri savcının, 14 bilgisayarın imajlarını aldığını ileri sürüyor. Muhbir subay ile AK Parti milletvekili Şirin Ünal'ın sözleri çelişiyor. Bilgisayarlar silindiyse, imajlar bunu ortaya koymaz mı? Mahkemenin, imaj üzerinde yeni bir inceleme yaptırması gerekiyor.