Tayyip Erdoğan, Kore yolunda önemli bir açıklama yaptı ve dershanelerin kaldırılacağını söyledi. Arzu eden dershane özel liseye dönüşebilecek, uyum sağlayamayan ise kapatılacak. Sınav sistemi sürdükçe dershaneler de var olacağına göre, sınavdan da vazgeçilecek. Peki imtihan olmadan üniversiteye nasıl girilecek? Bunun cevabını Başbakan'ın konuşmasından ya da bilahare yapılan açıklamalardan anlamak mümkün. Öğrenci, orta öğretim başarı puanı ve olgunluk sınav puanının ortalamasına göre, Lisans Yerleştirme Sınavı'na (LYS) girme hakkını kazanacak. Dolayısıyla, üniversiteye girişte ilk eleme için kullanılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) kaldırılacak.
Bu vaadi pek ikna edici bulmadım. Bir kere LYS sürdüğüne göre, o sınava da hazırlanmak gerekmiyor mu? Bu birinci sorum. İkincisi, Türkiye gibi okullar arasında büyük dengesizlikler olan bir ülkede, orta öğretim başarı puanı nasıl belirleyici olabilir? Ayrıca, bu, iltimasa açık bir sistem değil mi? Üniversiteye girebilmek için, birçok talebe not ortalamasının yükseltilmesini hocalarından isteyebilir. Bunun yanı sıra, lise son sınıfta yapılan olgunluk sınavı sonuçları nasıl ve kimler tarafından değerlendirilecek? Merkezi bir sistem mi söz konusu olacak? Yoksa olgunluk sınavında notu, öğrencinin kendi okulundaki öğretmenler mi verecek?
Yabancı kolejlerin (Sözgelimi, St. Joseph, Robert Kolej, Üsküdar Amerikan, Notre Dame de Sion vs...) orta kısımlarının tekrar açılacağı belirtiliyor. Bu durumda, ilk 4 yıldan sonra, o kolejlerin orta kısmına gitmek isteyenler imtihana girmeyecek mi? Bu imtihana ne şekilde hazırlanacaklar? Sınavsız giriş mümkün olamaz; çünkü imkân sahibi herkes bu okullarda çocuklarını okutmak istiyor. Sınav yapılacaksa, okul tarafından mı düzenlenecek? O zaman, iltimas söylentileri ayyuka çıkmaz mı? Sadece yabancı kolejler değil, bazı yüksek düzeyde eğitim veren özel okullar mevcut. Onlar da sınav koyacaktır. Bu şartlar dahilinde, dershaneleri nasıl kaldıracağız?
Fen ya da Anadolu lisesi diye adlandırılan bazı devlet okulları da cazibe merkezi oluşturuyor. Onlar da yoğun taleple karşı karşıya. İddiaya göre, 4+4+4 modelinde, öğrenciler Anadolu ya da Fen lisesine hazırlanmak zorunda kalmayacak. Çünkü tüm liselerde arzu eden öğrenciler için, Fen, Sosyal Bilimler, Matematik, Spor ve Müzik gibi ağırlıklı eğitim paketleri bulunacak. Her lise bir Fen lisesi ya da Anadolu lisesi seviyesinde olacak. İşte bu iddiaya gülünür! Geçmişte bütün liseler Anadolu lisesine dönüştürüldü; hemen hemen hiçbirinde İngilizce öğrenme imkânı kalmadı. Toptan bir seviye düşmesi yaşandı. "Bütün liseler Anadolu ya da Fen lisesi olacak" demekle, maalesef hedefe ulaşmak mümkün değil. Türkiye'de en az 100 bin öğretmen açığı ve 100 bin derslik noksanı bulunuyor. Kalabalık sınıflar, sabahçı ve öğlenci olmak üzere ikili tedrisat, ya da farklı sınıfların aynı derslikte ders görmesi gibi uygulamalar mevcut. Ortaöğretim kurumları ya da üniversiteler arasında eğitimde büyük seviye farklılıkları var. Bütün bunlar düzeltilmeden atılacak adımlar kolay kolay sonuç getirmez.