Kafalar karışıyor... Çünkü, bir yandan Apo ile "müzakere" ediliyor. Bir yandan PKK ile "mücadele" adına operasyon yapılıp, teröristler öldürülüyor.
Sözde, "ateşkes" var. Peki, PKK buna uyuyor mu? Uyuyorsa, örgüt mensupları, saldırı amacıyla Kuzey Irak sınırından niçin ülkemize sızmaya hazırlanıyor? Neden Kastamonu'da, Başbakanın konvoyunu hedef alıp bir polisi, Silopi'de 2 polisi şehit ediyorlar?
Müzakere ve ateşkes havasıyla, Tunceli'de 7, Şırnak Uludere'de de 12 PKK'lının öldürülmesini bağdaştıramayanlar, "Acaba ipler askerin mi elinde?" diye sorarken, Tayyip Erdoğan açıkça operasyona sahip çıktı. Silivri ile PKK'nın işbirliğine işaret ederek, ülkeyi karıştırmak isteyenlerden söz etti. Ama ülkeyi asıl teröristlerin (gerillanın) cenazeleri karıştırıyor. Güneydoğu'da halk, hop oturup, hop kalkıyor. Öldürülen PKK'lılar, onların evlâtları... Yas ilânı ve cenaze törenleri de bunun işareti. Analar gene ağlıyor. Bütün bu gelişmeleri, seçim öncesi manipülasyon çabaları ya da oy toplama gayretleri olarak değerlendirebiliriz. Ama gene de, 12 Haziran sonrasına ilişkin umutlarımız gölgeleniyor.