Erdoğan "İkinci Milli Şef" diye Süleyman Demirel'i hedef alıyor. Ve maalesef zaman zaman da, meydanlarda, nezaket dışı bir üslup yankılanıyor. "Milli Şef" tanımının statüko çağrışımı yapmak üzere kullanıldığını anlıyorum. Neticede, Demirel 28 Şubat ittifakını temsil ediyor; CHP içinde onun delaletiyle yer aldığı söylenen isimlerin bazıları da, o dönemin aktif simaları. Sözgelimi Turan Tayan Milli Savunma Bakanı sıfatıyla, askere yakın bir konumdaydı. Ergenekon sanıklarından Sinan Aygün'ün, AK Parti'ye karşı, 2007 seçimleri öncesinde, DYP ve Anap'ı bütünleştirme çabalarında başrol oynadığını hatırlıyoruz. Bu iki parti, toplantı yeter sayısına ulaşılamasın diye, "derin telkinlerle" milletvekillerini Genel Kurul'a yollamamıştı. Zaten "merkez sağ"ı temsil ettikleri düşünülen kişiler, Refah-Yol iktidarı devrildikten sonra, "vesayetçi sistemle" işbirliği yaptı. Bu yüzden de 2007 seçimlerinde baraj altında kaldılar.
Demirel ya da Hüsamettin Cindoruk gibi merkez sağın sembol isimlerinin CHP çizgisine gelmesine, niçin hayret edelim ki! Erdoğan, Demirel'in CHP'yi kötüleyen eski cümlelerini hatırlatıyor. "Dün dündür, bugün bugün"... Dün, komünizme karşı mücadele verilirken, Ecevit'in temsil ettiği "sol düşünce" bile tehlikeli görülüyordu. Bugün, "laik cumhuriyeti" korumak üzere "vesayetin devam etmesi gerektiğine" inananlar, CHP içinde bazı noktalara yerleşerek, AK Parti'ye karşı bir cephe oluşturdu.
Ama bu gelişme, başka çelişkileri de beraberinde getiriyor. Zira, Kılıçdaroğlu'nun başında olduğu CHP, yenileşmek ihtiyacında ve değişim projeleri sunuyor. Öyleyse içine neden "statükonun temsilcilerini aldı" sorusu haklı olarak soruluyor.
Mahmut Övür, CHP'ye, sağdan gelen isimlerin bir listesini -CHP'li Mustafa Özyürek'e dayanarakyayınladı. (İstanbul: Aydın Ayaydın, Ankara: Sinan Aygün, Bülent Kuşoğlu, Aylin Nazlıaka, İzmir: Aytun Çıray, Turgay Bozoğlu, Bursa: Turan Tayan, Aydın: Metin Lütfü Baydar, Zonguldak: Mehmet Haberal, Neriman Posbıyık, Adana:Ümit Özgümüş, Karabük: Mustafa Eren, Van: Zahir Kandaşoğlu, Batman: Faris Özdemir.
Bu isimleri, tümünü "statükocu" olarak değerlendirecek kadar tanımıyorum; fakat değişim isteyen CHP ile aralarında bir kan uyuşmazlığı çıkarsa ne olacak? CHP'den kopmalarla Parlamento'da, merkez sağda bir parti oluşturma ihtimalinden söz ediliyor. Bekleyip göreceğiz.
