Uzun yıllar önce, tüm insani duyguların yaşamakta olduğu bir ada varmış: İyimserlik, Üzüntü, İhtiras, Sevgi ve diğerleri...
Günlerden bir gün, üzerinde bulundukları adanın batacağını öğrenmişler. Herkes gemisini hazırlayıp, adayı terk etmiş. Sevgi, son ana kadar beklemiş. Tam ada batmadan önce, gelip geçen gemilerden yardım istemeye başlamış:
- Zenginlik! Beni götürebilir misin?
- Yapamam. Gemim altın ve gümüşle dolu; sana yer yok.
Bakmış bir başka gemi geliyor; ona da seslenmiş:
- Gurur! Rica ediyorum beni alabilir misin?
- Hayır alamam. Mevcudiyetinle gemimi yozlaştırabilirsin.
Yanından geçmekte olan Üzüntü'ye bu defa sormuş Sevgi:
- Ben buradayım... gelebilir misin?
- Yok hayır, bana bulaşma. O kadar üzüntülüyüm ki, yalnız kalmalıyım.
Daha sonra Neşe geçmiş yanından. Halinden o kadar memnunmuş ki, Sevgi'nin ona seslendiğini duymamış bile.
Birdenbire bir ses, "Gel Sevgi, benim tekneme bin" demiş.
Yaşlı bir zatmış konuşan. Ona sormuş: "Sen kimsin?"
- Zaman...
Sevgi, Zaman'ın yardımıyla karaya çıkınca, diğer arkadaşlarını bulmuş ve Bilgi'den öğrenmek istemiş: "Neden Zaman bana yardım etti?" diye sormuş.
- Sadece Zaman, Sevgi'nin hayatta ne kadar önemli olduğunu anlar da onun için.
Sevgi, zamanla güçlenir, derinleşir ve zamana dayanabilen sevgi, gerçek olandır.