Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, beni arayarak neden istinaf mahkemelerine karşı olduğunu açıkladı: "Ceza Muhakemesi Kanunu ve Türk Ceza Kanunu, daha yeni değişti. 2006 Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda da belirtildiği gibi, henüz yeknesak bir içtihada ulaşılamadı. Ticaret ve Borçlar Kanunu da yenilendi. İstinaf mahkemeleri kurulduğu takdirde, 5 yıla kadar olan mahkûmiyetler ile 10 yıla kadar olan beraatlar Yargıtay'a gitmeyecek. Bu, Yargıtay işgücünün % 90'ına tekabül ediyor. Bir bölge mahkemesi ile diğer bölge mahkemesi arasında farklı kararlar alınırsa, hukukta büyük bir istikrarsızlık doğacak. Bütün mevzuat yenilendiği için, 80 yıllık içtihat çöpe atıldı. Bölgeden bölgeye farklılık gösteren kararlarla, yeknesak bir içtihat oluşturulamayacak."
Hemen sordum Eminağaoğlu'na: "Peki Yargıtay, içtihadı birleştirme kararı veremeyecek mi?"
- Verebilecek ama, sonuçlanması gene birkaç sene alır. Eğer temel yasalar baştan aşağı yenilenmiş olmasaydı, belki bölge mahkemeleri mahzur doğurmayacaktı.
Eminağaoğlu'nun istinaf mahkemelerine niçin karşı çıktığını anladım ve "Çözüm ne?" diye sordum. "Yargıtay ve Danıştay üyelerinin sayısı da mı artmasın?"
Cevabı, "Artmasın" oldu; "Aynı kalsın."
Peki nasıl olacak? İstinaf mahkemeleri kurulmasın, Yüksek Yargı'nın üye sayısı artmasın... İş yükünün altından nasıl kalkılacak?
Eminağaoğlu, kanun tasarısının geçici 1. maddesinin, özellikle Yüksek Yargı çevrelerinde tedirginlik yarattığını belirtti. Çünkü, geçici 1. madde, Birinci Başkanlık Kurulu'nun, kanun kabul edilir edilmez yeniden oluşturulmasını öngörüyor. Birinci Başkanlık Kurulu'nun 9 üyesi var. Yargıtay Başkanı, tabii üye; 4 Yargıtay üyesi, 4 de Daire Başkanı bu Kurul'da yer alıyor. Yargıtay Başkanı 4 sene, diğer üyeler 2 sene için seçiliyor.
Sahi ben de anlamadım... Neden Birinci Başkanlık Kurulu, tasarı Meclis'ten geçer geçmez, feshedilip yenisi oluşturulacak? İki sene için seçilen üyelerin süresinin dolması beklenebilirdi.
Anlaşılan, "ele geçirme" iddiası, bu gibi aşırı gayretkeşlikten doğuyor. Yeni üyelerin Yargıtay'a katılmasından sonra, Birinci Başkanlık Kurulu'nun yapısının da bir an önce değişmesi isteniyor.
Peki Eminağaoğlu'nun çözümü ne? Yargı nasıl hız kazanacak?
Eminağaoğlu, alt derece mahkemelerde bir temyiz bürosu kurulmasını, o bürodaki savcının mütalâasıyla birlikte, itiraz edilen dosyanın, doğrudan Yargıtay'daki daireye gönderilmesini, Yargıtay Başsavcılığı'nın devreden çıkarılmasını öneriyor. "Daire kararını verdikten sonra, Yargıtay Başsavcılığı, içtihada uyum açısından incelesin" diyor.
Eski YARSAV Başkanı'nın başka önerileri de var. Bunların hepsini sütunuma alamayacağım ama korkuların temelinde yatan gerekçeleri biraz anlatmaya çalıştım.