Uğur Mumcu'yu öldürenler yakalandı; yargılanıyor. Bunlar, Tevhid-i Selâm örgütüne üye Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Rüştü Aytufan. Ama, faili meçhul cinayetlerden çok çeken ülkemizde, aydınlar, haklı olarak soruyor: "Perde arkasında kimler var?"
Ufak bir parantez açıp, Özdemir Sabancı cinayetini hatırlayalım. Bu cinayet aydınlandı mı? Görünüşte THKP-C militanları öldürdü Sabancı'yı. Peki özel kurye ile Suriye'den getirilen Sabancı'nın katili Mustafa Duyar'ı hapishanede kim, niçin öldürdü?
Mumcu'nun katili diye, farklı isimler de ortaya çıkmıştı. Özellikle, ilk başta şüpheler Velit Hüseyin üzerinde toplanmıştı. Uğur Mumcu Komisyonu'nda, bilgi sahipleri "Velit Hüseyin-Derin devlet" ilişkisinden söz ediyordu. Velit Hüseyin, Türkiye vatandaşı olmakla birlikte Kerküklüydü. Savcı, onu, sınır dışı etti. Barzani hapsetti. Barzani'nin hapishanesinden, Özel Kuvvetler, Velit Hüseyin'i kaçırdı. 18 Nisan 2009'da, Sabah gazetesine açıklamalarda bulunan Genelkurmay'ın tercümanı Yıldırım Beğler, bunları anlattıktan sonra, suikastın temelindeki üçgenden de söz ediyordu: "Asker, polis, MİT" Ve gene Yıldırım Beğler'in ifadesine göre, Velit Hüseyin'i Özel Kuvvetler Irak'tan kaçırdıktan sonra, onu Silopi'de karşılayan kendisiydi; Velit Hüseyin'i Terörle Mücadele'ye teslim etmişti. 3 gün sonra, Mardin/Silopi'ye bağlı Başköy köprüsünün altında Velit Hüseyin ölü olarak bulundu.
Mehmet Ağar'ın da, Uğur Mumcu ailesi mensuplarına "Duvardan tuğla çekilirse, altında çok kişi kalır" dediğini biliyoruz.
Sanıklar yargılanmakla birlikte, bu bilgiler ışığında "Uğur Mumcu'nun katilleri kim?" diye hâlâ sormakta haklı değil miyiz?