İlhan Selçuk, Doğan Avcıoğlu'nun grubundaydı. Sol bir darbe olacağı hesabıyla, gençliği kışkırttılar; askerle işbirliği yaptılar.
12 Mart gerçekleşince, İlhan Selçuk bu yüzden çok sevindi.
Çünkü "cici demokrasi" yıkılarak, kendi istedikleri Baas tipi sosyalist rejim kurulacak sandı.
İşte 14 Mart 1971'de yazdığı yazının bir bölümü:
"12 Mart bildirisi devrimci çizgide olumlu bir adımdır. Atatürkçülük ve 27 Mayıs doğrultusunda, Türk ordusunun devrimci geleneğine ve yapısına uygun bir tarihi belgedir. Orduya karşı husumet yaratmak isteyen bütün tutucu ve gerici yuvalarına karşı, Atatürkçü öğretmenlerin, gençliğin, aydınların, halkın ilerici güçlerinin, devrimci sendikaların, derneklerin el birliği etmesi, ordunun devrimci tutumu yanında yer alması bir milli görevdir. Cici demokrasinin cılkı çıkmıştır. İktidarın Morisoncu yönetimine karşı Türk Silâhlı Kuvvetleri, İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini uygulamakta geç bile kalmıştır."
Bazı solcular, sosyalistler, cumhuriyetin ilk yıllarından beri gelen bu hastalıktan kendilerini kurtardı, liberal, demokratik bir söylem benimsedi. Bazıları ise, eski tas eski hamam, "Ergenekoncu" çizgide yollarına devam etti. CHP'nin, zaman zaman "Silivri'deki aydınlara" selam çakması, işte böyle bir hastalığın, umarım, son emareleri.