Bakıyoruz... bir yandan Türkiye kanatlanmış uçuyor: Uluslararası sahada ağırlığı artıyor. Rakamlar ülkemizin zenginleştiğini gösteriyor. Ekonomide -cari işlemler açığı haricinde- dengeler kuruldu; kriz Türkiye'yi teğet geçti. Ama tam da, "denizi aşıp derede boğulmak" gibi bir durumla karşı karşıyayız: Polisin gençlere karşı sert muamelesi.
Son olarak Dolmabahçe'de, başbakanın rektörlerle görüşmesi sırasında, gene dışarıda nahoş görüntüler sergileniyordu. Hatta arbede sırasında, hamile bir kız karnındaki bebeğini kaybetti.
Başbakana naçizane bir tavsiyemiz var: İtilip kakılan başörtülü kızlara gösterdiği hassasiyetin yarısını, bebeğini kaybeden kıza, ya da yerlerde sürüklenen üniversiteli gençlere göstersin. Bu iş ciddiye alınmalı. O yaşta insanın kanı kaynar. Bir protesto eylemi -orantısız güç kullanıldığı takdirde- gençlerle iktidar arasında kan davasına dönüşebilir. Hükûmet, daha işin başında yangını söndürmeli.