İstanbul Özel Yetkili Savcısı Mehmet Ergül, Özden Örnek Günlükleri dosyasını Ergenekon'la ilgili bulmayıp, Ankara'ya gönderdiğinden beri, 2. ve 3. Ergenekon davalarının düştüğü ileri sürülüyor. Aslında, Silivri'deki mahkemenin savcılarından Mehmet Ali Pekgüzel, Özden Örnek Günlükleri'ni ve Sarıkız, Ayışığı gibi darbe teşebbüslerini Ergenekon davasının özü olarak görüyordu. Bu cümleyi, dava sırasında da aynen ifade etmişti. Dolayısıyla "öz", Ankara'ya gidince, sanki İstanbul'daki dava da muallâkta kaldı.
Konu karışık, biraz açalım... Günlükler, AK Parti iktidar olur olmaz, -Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök hariç-, komuta heyetinin, darbe yapmak üzere, hem aralarında, hem de sivillerle giriştikleri temasları anlatıyor. Zaten 2004 Ağustos'unda Şener Eruygur'un emekliye ayrılmasıyla birlikte konu kapanıyor. İddiaya göre Şener Eruygur, komutanlığı sırasında, Jandarma bünyesinde, Batı Çalışma Grubu'na (BÇG) benzeyen, Cumhuriyet Çalışma Grubu'nu kurmuştu. Ve daha o zaman, sivil toplum örgütleriyle, basın mensuplarıyla, bazı işadamları ve üniversite öğretim üyeleriyle ilişkiye geçip, iktidara karşı muhalif görüşleri bir araya toplamaya, onlara güç kazandırmaya gayret etmişti. 2. Ergenekon davasında, Eruygur'un, emekli olduktan sonra da, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin çatısı altında, darbe şartlarını hazırlamak için böyle bir psikolojik harekâtın başını çektiği ileri sürülüyor. Dolayısıyla günlüklerin Ankara'ya gönderilmesi, emeklilik dönemini kapsayan 2. Ergenekon davasını temelsiz kılmaz. Bununla beraber, darbenin şartlarını hazırladığı ileri sürülen askerlerin hemen hemen tümü tutuksuz yargılanırken, onlara ancak destek veren, hatta belki de destek vermeyip, gazetecilik saikiyle olayı izleyen kişiler neden tutuklu?
Sonuç itibariyle...
1) Ne 2. Ergenekon, ne 3. Ergenekon davası çöktü. Fakat dosyaların çok karışık olduğunu kabul etmeliyiz. Yargılanma, iddialar yerli yerine otursun diye de elzem.
2) Ama, mağduriyet hissini güçlendiren, hatta adaletsizlik yapıldığı fikrinin toplumda kök salmasına yol açan tutukluluk hali, mutlaka sona erdirilmelidir. Özellikle, Mustafa Balbay'ın notları, Özden Örnek Günlükleri paralelindedir. 2004 ve öncesini kapsamaktadır.
3) Tutukluluğun kaldırılması taleplerine, sürekli 1'e mukabil 2 oy ile karşı çıkılması, Mahkeme Başkanı Oktay Şengün "Tutukluluk kaldırılsın" derken, diğer iki hâkimin bu karara hiçbir zaman katılmaması da düşündürücüdür.