Tayyip Erdoğan, dünkü grup toplantısında, tek parti döneminin yasaklarından ve baskılarından söz etti. CHP'yi eleştirmek için Milli Şef dönemini hatırlatmak biraz tuhaf kaçmıyor mu? Bugüne bir göz atıp, neden Türkiye'nin "basın özgürlüğü" konusunda, listenin alt sıralarında yer aldığını tartışsak ya!
"Medyaya baskı algısı" sadece gazeteciler hakkında açılan davalardan kaynaklanmıyor. Onların durumu, "görülen davaya müdahale", "gizli belgeleri açıklama", "Ergenekon örgütüyle ilişki" biçiminde izah edilebilir. Yanlış anlaşılmasın, gazetecilerin onlarca yılla yargılanmasını onaylıyor değilim. Zaten, ben de on kadar dosyayla aralarındayım. Ama bu yargılanmaların, doğrudan iktidarla ilgisi yok. Davacı olanlar da, ya Ergenekon sanıkları, ya yargı mensupları veya askerler, bürokratlar.
Bana sorarsanız "baskı algısı" köşelerini kaybeden/kaybetme tehlikesi altında bulunan ya da bulunduğunu düşünen gazeteciler ve gazetelerini kaybetmek üzere olan medya patronu yüzünden doğdu.
Dün dünde kaldı cancağızım... Bugün, baskı algısını silmek için bir şeyler yapmak lazım.