Hasat Şenliği sebebiyle bir araya gelen üreticilerin en büyük derdi, "Zeytin Kanunu'nun değişmesi" ihtimali. Madencilerin, 2002'de de, bu yörede altın arama istikametinde bir teşebbüsleri olmuş; "Zeytinciler" geri püskürtmüş. "Zeytinci"-"Madenci" mücadelesi hiç tükenmiyor. Bu sene nisan ayında, Maden Kanunu içinde, zeytincileri ilgilendiren bir düzenleme, gizlice Meclis'e getirilmiş. Mevcut kanuna göre, zeytinliklere 3 kilometre mesafede, toprağı ve havayı kirletici, toz ve atık bırakan hiçbir işletme kurulamıyor. Toplantıda konuşanlar, madencilerin, kamuoyu farkına varmadan, Meclis'ten geçirmek istedikleri torba kanunla, mevcut düzenlemeyi değiştirmeyi amaçladıklarından söz ettiler. Şimdilik Balıkesir milletvekillerinin yardımıyla, teşebbüs akim kalmış.
Neden zeytin altından kıymetli meselesine gelince...
"Zeytin ağacı ölümsüz. Anadolu'da 6 bin yıldır yaşıyor. Türkiye, yılda, bir milyar dolar kazanıyor zeytinyağından ve zeytinden. Altından bir yılda 10 milyar dolar elde edilebilir belki ama sadece bir yıl için. Altın bir sefer çıkıyor; sonra arkasında muazzam bir yıkıntı bırakarak gidiyor madenci... Bir milyar doları 6 bin yıl ile çarpacaksınız. Bugün, 500 bin üretici, aileleriyle 2 milyon kişi, zeytincilikle geçiniyor ve sonsuza kadar geçinecek..."
Konuyu, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer'in her yıl dile getirdiği güzel temennisiyle noktalayayım: "Zeytin ağacı gibi uzun ömürlü... Zeytin tanesi kadar bereketli... Zeytinyağı gibi sağlıklı bir hayat dilerim."
Benden de bir temenni: "Bölgeyi temsil eden milletvekilleri, dikkatli davransınlar, madencilerin zeytinyağı gibi üste çıkmasına fırsat vermesinler."