Bazı uygulamalarda, kararın temyizi için bir başka merciye başvurma hakkı vatandaşın elinden alınmıştı. Yüksek Askeri Şûra, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Yüce Divan kararları kesindi. Bu kararlara karşı farklı bir makama müracaat etme imkânı yoktu. Olumsuzluklarını birçok kere yaşadık. Senede iki kere, disiplin suçundan dolayı bazı askerler re'sen emekliye sevk ediliyor ve bütün özlük hakları ellerinden alınıyordu. Bu kişiler, hangi disiplin suçu işlediklerinin farkında bile değillerdi. Çünkü disiplin suçu denilen, aslında onların Müslümanlık'la yakın irtibat halinde bulunmasıydı. Karısı başörtülü olabilirdi; Zaman gazetesini belki okuyordu; çocuğunu İmam Hatip'e yollamıştı; karısını baloya götürüp dans etmiyordu, içki içmiyordu vs... Yüzlerce, hatta binlerce asker, bu şekilde emekli edildi. İdari mahkemeye müracaat hakkı doğunca, böyle acayip gerekçelerle kişiler meslekten atılamayacağına göre, muhtemelen, keyfi uygulamalar sona erecektir.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda da olumsuz örnekleri, Kenan Evren'e dava açılmasını isteyen Sacit Kayasu'nun ve Şemdinli iddianamesini yazan Ferhat Sarıkaya'nın meslekten atılmasıyla yaşadık. Bugün," Evren yargılansın" diye geçici 15. madde değiştiriliyor. Ama, 7 sene önce HSYK, aynı çabayı gösteren bir savcıyı (Sacit Kayasu) meslekten attı. Ferhat Sarıkaya ise, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın "İyi çocuk"dediği astsubay Ali Kaya ve Özcan İldeniz hakkında ağır cezalar talep etmiş, ayrıca bu kişilerin sıralı amirleri için de suç duyurusunda bulunmuştu. O kişiler yargılanmadı ama, HSYK, Ferhat Sarıkaya'yı meslekten uzaklaştırdı; işsiz bıraktı. Sarıkaya, başka bir mercide hakkını arayamadı. Çünkü HSYK kararları, yargı denetimine kapalıydı.
Şimdi, bu değişiyor. Herkese ikinci bir şans veriliyor.