Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Akbil ve kalpazanlık

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grubu'nda, Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak, "kalpazan" suçlamasında bulundu.
Erdoğan, herkes gibi yargıya pek güvenemiyor. Bu yüzden dokunulmazlığının kaldırılmasına karşı çıkıyor.
Belediye Başkanı olduğu dönemde, şu anda Meclis'te bekleyen iddialardan aslında yargılanmıştı. Ama işe siyaset karışınca, dosyalar yeniden açıldı.
Meselâ "kalpazanlıkla" ilişkilendirilen Akbil dosyası: Sahte bilet basıldığı ileri sürülüyordu. Bu konu, Tayyip Erdoğan'ı suçlamak için dile getirilmiş, soruşturma istemi, Danıştay tarafından "Belediye Başkanı bir BİT'de (Belediye İktisadi Teşekkülü) zimmet veya irtikap suçu işleyemez. Olsa olsa denetim ihmal edilmiştir. Fiil ancak TCK 230 ve 240'ın (görevi ihmal/görevi suiistimal) kapsamına girer. Bu suçlar da ertelenmiştir" gerekçesiyle reddedilmişti. Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da, Danıştay'ın kararına uyarak, Akbil hususunda erteleme kararı vermişti. (27 Ağustos 2001)
Uzun bir süre sonra Kanadoğlu, erteleme kararını kaldırdı. (13 Mart 2002) Erdoğan'ın yeniden yargılanmasının önünü açtı. Arada ne değişti? Arada, Erdoğan'ın iktidara yürüyüşü, laik cumhuriyete tehdit gibi görülmeye başlandı.
İşte, Kılıçdaroğlu'nun sürekli diline doladığı "kalpazanlık" hikâyesinin perde arkası böyle. Hepimiz Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Günaydın'ın Tayyip Erdoğan'ı suçsuz bulduğu dosya, Candan Eren'in eline geçince, nasıl bir iftira furyasının başladığını hatırlamıyor muyuz? Eren'e göre, "Erdoğan, başbakan olabilmek için, belediyede yolsuzluk yaparak, 1 milyar doları aşan bir meblağ toplamıştı." Bir başka zaman da bu hikâyeyi anlatırım.
İnsanlar, rüzgâra göre yön değiştirince, güven de ortadan kalkıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA