Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

İktidar suçlu mu?

İsrail, Gazze gönüllülerini taşıyan Mavi Marmara gemisini beklenmedik bir şekilde vurdu; orantısız güç kullandı. Çok sayıda ölü ve yaralı var.
Bakıyorum, kimileri, ilk günün ateşi geçtikten sonra, ufak imalarla hükûmeti ya da İHH'yi sorumlu tutmaya çalışıyorlar; bu suretle İsrail'in tezlerine, belki de istemeden destek veriyorlar.
İHH, Birleşmiş Milletler'de kabul gören bir sivil toplum örgütü; uluslararası faaliyetleri mevcut. İsrail, İHH'nin, Hamas ile hatta El Kaide ile irtibatlı olduğunu söylüyor. Daha da ötesi, AK Parti iktidarını da bu çerçeve içinde, teröristleri destekleyen, dinci bir hükûmet gibi takdim etmeye çabalıyor. Bizde de bazı köşe yazılarında, "İHH işbirlikçisi iktidar", ya İsrail'e karşı siyasi bir tertibin içinde gösteriliyor, ya da tertibe karşı gerekli önlemi almadığı için suçlanıyor.
İsrail'in, uluslararası sularda helikopterlerden asker indirerek gemiye çıkartma yapacağı düşünülebilir miydi? Bence, kimsenin böyle bir şey aklına gelmemişti. Gelseydi, bu endişeler, gazetelere ve köşe yazılarına da yansırdı. Oysa buna dair tek bir satır yok.
"Neden hükûmet tedbir almadı? Niçin aktivistleri eğitmedi?" sorularını bile soranlar var. Bir kere, devletin, bir sivil toplum örgütüyle içli dışlı görünmesi doğru değil; yönlendirmesi, eğitim vermesi vs... Kimsenin aklına gelmeyen helikopterli saldırı, hükûmetin aklına geldi diyelim. Onlara, "Hücum anında hemen teslim olun" direktifini verse bile, sizce dinlerler miydi? Saldırıya karşı canlı kalkan olmaktan vazgeçerler miydi? (Bir örneğini iki gün önce, Şırnak'ta gördük. Operasyonlar durdurulsun diye halkın bir bölümü, bazı BDP'li milletvekilleriyle tankın önünde canlı kalkan oldular. BDP milletvekili Sevahir Bayındır, kalçasını kırdı. Bizden geçmiş olsun dilekleri... Şimdi onun da sorumlusu hükûmet mi?)
Dönelim İsrail saldırısına... Beklenen... Mavi Marmara karasularına girince, geminin rotasının Mısır'a çevrilmesini İsrail'in sağlamasıydı. O zaman, belki de bir direniş sergilenmeden, Mavi Marmara, Mısır yolunu tutacaktı. İHH'nin Başkanı Bülent Yıldırım, hiç ummadıkları bir saldırıyla karşılaştıklarını, bu yüzden tepki gösterdiklerini anlattı. İlk 35 dakikada İsrailliler silâh kullanmamış ama gaz bombaları ve plastik kurşunlarla çok sayıda kişi yaralanmış. Aktivistlerin yaptığı, canlı kalkan olarak, geminin teslim alınmasını önlemeye çalışmaktan ibaret. 10 tane İsrailli askeri etkisiz hale getirmişler, ama silâhlarını kullanmayıp, denize atmışlar. Gözlerinin önünde bir kişi teslim olduktan sonra bile vurulmuş. Bülent Yıldırım, beyaz gömleğini sallamış, "teslim oluyoruz" demiş, gene silâhlar kurşun yağdırmaya devam etmiş.
İşin ilginç tarafı, ne uluslararası kuruluşlar, ne de bizzat Mavi Marmara'nın yolcuları, hükûmetten şikâyetçi değil. Kimse çıkıp, iktidara, "Sivil toplum örgütünün mensuplarını niye eğitmedin?" diye sormuyor. Ama illâ bir muhalefet yapılacak ya! "Yoldaş medya", tabii ki bir kısmı, hükûmeti kabahatli ilân ediyor.
Aslında bu siyasi bir konu ve takdiri millete ait. Gazze eyleminin ve bu eylemden doğan kayıplarımızın sorumlusu hükûmetin aymazlığıysa, bunun hesabını halk mutlaka sandıkta soracaktır. Fakat bana öyle geliyor ki, hükûmeti sorumlu gösterme çabası, aksine, "Bu iş AK Parti'ye yaradı" endişesinden doğuyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA