Yüksek Seçim Kurulu (YSK), referandumun 12 Eylül'de yapılması kararını verdi. Anayasanın 67 ve 79'uncu maddelerine dayanıyor. 67'nci maddeye göre, Seçim Kanunu'ndaki değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz (Bu önlem, Özal'ın, her seçimde, ilgili maddeleri değiştirmesine ve Anavatan'a yarayacak düzenlemeler yapmasına bir tepki olarak 2001'de anayasaya girmişti).
Anayasanın 79'uncu maddesinde ise, "referandum işlemlerinin genel yönetim ve denetimi, milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur" deniliyor. Buradan yola çıkarak, Yüksek Seçim Kurulu, 67'nci maddedeki kuralı referanduma da uyguladı. AK Parti ise, "79'uncu madde, sadece yönetim ve denetimdeki kuralları kastediyor. Sözgelimi itiraz hangi merciye yapılacak, sandık kurullarının tespiti, işleyişi, gizli oy/açık tasnif ilkesine riayet vs... Dolayısıyla 67, referandum için geçerli değil" demekte.
Her iki şık için de gerekçe üretmek mümkün. Ama YSK'nın kararı kesin ve referandum 12 Eylül'de. Kimi "tesadüf" diyor, kimi "tevafuk"... Yani işin içinde bir ilâhi irade de var.
Bakalım bu tesadüf ya da tevafuk, iktidarın istediği sonucu almasına katkı sağlayacak mı?