Resepsiyon sonrası, AK Parti milletvekili Ramazan Başak'ın ofisine gittik. Başak, bir sıra gecesi düzenlemişti. Memleketinin yemeklerini ikram etti. Güzel türküler ve uzun havalar dinledik. İdris Naim Şahin ile Necati Çetinkaya da geldi. Tabii ki siyaset konuştuk ama burada sadece Çetinkaya'dan dinlediğimiz bir anekdotu anlatmakla yetineceğim.
Çetinkaya ile Cemil Çiçek, birlikte İsrail'e gitmişler. Türkiye'den göç eden Yahudiler onları çok iyi karşılamış; beraber olmuşlar, yemek yemişler ve ısrar üzerine, Çetinkaya Necip Fazıl Kısakürek'e ait olan "Sakarya" şiirini okumuş: "...Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya; / Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!.."
Şiir tamamlanınca, bir bakmışlar, salondaki herkesin gözlerinden yaşlar akıyor; Musevi vatandaşlarımız ağlıyor.
Cemil Çiçek, "Size bir fıkra anlatayım" diye başlamış söze:
Kayseri'de, Hıristiyan cemaatinin papazı ölmüş; vaaz verecek adam bulamıyorlar. Bir hafta, iki hafta, üç hafta....
Derken, imamın kapısını çalıyorlar.
- Sizin dininizde de Hz. Meryem'e, Hz. İsa'ya inanılmıyor mu? Sizin dininizde de Allah'ın koyduğu yasaklar yok mu? Gel imam efendi, sen vaaz ver bizim papazın yerine.
İmam, vaazına başlamış, coştukça coşmuş. Onu dinleyen Hıristiyan cemaatin gözlerinden yaşlar akıyormuş. Biri, iyice heyecana kapılmış, arkadan bağırmış: "Bre sana Müslüman diyenin gözü çıksın inşallah"...
Tabii Cemil Çiçek'i dinleyen ve Türkiye'den göç eden Museviler basmışlar kahkahayı.
* * *
Resepsiyona giderken, TV 8'in Genel Müdürü Abiş Hopikoğlu bütün nezaketiyle bana kavalyelik yaptı. Merak edenler için: Abiş, Acemce, okyanusun en derin yeri anlamına geliyor. Hopik ise, Çaldıran'daki bir komutanın adı. Abiş Bey, onun soyundanmış.