İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın (İKSV) düzenlediği Film Festivali bugün sona eriyor. Her yıl, festival filmlerinin sıkı bir takipçisiyim. Amerikalıların vurdulu kırdılı ya da uzaylı-yaratıklı dehşet filmlerinden sonra, sanat değeri yüksek olan eserleri ancak bu gibi festivallerin bünyesinde seyredebiliyoruz. Gördüklerim arasında en fazla beğendiğim, Paris'te Son Konser ile Bendeniz Don Juan idi. Bu filmlerde, hem klasik müziğin tadına vardık, hem de, sinema denilen hayal dünyasından bilgiler derledik. Özellikle Bendeniz Don Juan, Mozart'ın bestelediği operaya dair geniş bir arka plan bilgisi sunuyordu; malumatfuruşluk yapmadan, Don Juan operasının bestelendiği çağa ait ayrıntıları seyirciye aktarıyordu. Tabii, Chloe, Gainsbourg ve Matmazel Chambon da, sanat değeri yüksek olan çarpıcı filmlerdi. Matmazel Chambon ile Chloe'de, kadın-erkek ilişkilerinde ihanet ön plana çıkarken, Gainsbourg, şöhretli Fransız şarkıcının yaşantısından kesitleri ve hayatına giren kadınların hikâyelerini seyirciyle paylaşıyordu. Chloe'de aldatıldığını zanneden bir kadının psikolojik tavrı incelenirken, Matmazel Chambon'da, eşini aldatan bir erkeğin vicdanındaki çırpınışlar sergilenmişti.
İKSV'ye, sıradan gişe filmlerine mahkûmiyetimizi kırdığı için binlerce teşekkür.