Siyasette uzun vadeli tahmin yürütmek zor. Ama gene de insan parlaması muhtemel bir yıldızı hissedebilir.
Numan Kurtulmuş'u, Fazilet Partisi İstanbul İl Başkanlığı'ndan beri tanırım. Bilgisi, birikimi ve nazik davranışlarıyla, daima yerini dolduran bir siyasetçi olmuştur. Geçenlerde, Teoman Rıza Güneri ve Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan ile birlikte evime geldiler. Dost meclisinde, sohbet imkânı bulduk. Birkaç gazetecinin yanı sıra, gene Fazilet Partisi'nden tanıdığım ve sevdiğim Azmi Ateş çifti de vardı. Ateş olunca akla, hemen yolsuzluklar geliyor. Malûm, AK Parti'nin ilk döneminde, Ateş Yolsuzluk Komisyonu Başkanlığı yapmıştı. Numan Kurtulmuş, "Harun gibi gelip, Karun gibi gitmeyeceğiz" deyince, Azmi Bey de, "Kıssadan hisse" niyetine bir hikâye anlattı:
Kureyşlerden biri hırsızlık yapmış. Hz. Muhammed'e, aracı olması ricasıyla Hz. Fatma'ya gitmişler. Hz. Fatma, "Ben bunu söylemeye cesaret edemem" diye talebi geri çevirmiş. Bu defa, peygamberimizin çok sevdiği Mus'ab İbn Umeyr'i bulmuşlar. Umeyr, olayı, Hz. Muhammed'e nakledince şu cevabı almış: "Bu suçu işleyen, kul hakkı yiyen, kızım Fatma bile olsa, affetmem."
Azmi Ateş, "O, Fatma ki, peygamber efendimizin ehl-i beytindendir; ailesidir; 'Onu seven beni sevmiş olur' dediği kişidir" diye sözlerini bağladı.
O gece, daha ziyade Numan Kurtulmuş konuştu, bizler sual sorduk. Mevlana'nın dediği gibi, "Bir lâfa bakarım, bir de söyleyene" O gece, söyleyen kişi, benim için anlattıklarından daha önemliydi. Kurtulmuş'u, her zaman ışığı olan bir politikacı gibi gördüm. Merkezsağ, lider diye, gene Hüsamettin Cindoruk'u ortaya çıkarırken, Erbakan ekolünden, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç'tan sonra, bir başka pırıltılı isim daha siyaset sahnesinde yer etmeye hazırlanıyor. 2012 ve takip eden yıllarda, Numan Kurtulmuş'un yıldızının yükseldiğini görebiliriz. Tabii ki, gelişmeler bugünden tahmin edilemez. Ama boşluk doğarsa, Saadet Partisi umulmadık bir hamle yapabilir.
Tayyip Erdoğan ve ekibi, muhafazakâr tabanı dönüştürdü; merkeze çekti. Numan Kurtulmuş'un, bugünkü söylemi biraz farklı dahi olsa, aynı misyonu sürdürecek bir kapasiteye sahip olduğuna inanıyorum.