Türkiye'nin sorunu, 83. maddedeki milletvekilliği dokunulmazlığından ziyade, 100. maddedeki düzenleme. 100. madde, başbakan ve bakanları koruyor. Bugün, "AK Parti iktidarında yolsuzluk yaygınlaştı" diyenler için, 83. maddenin değişmesi, şüphelileri yargılama imkânı yaratmıyor. Başbakan ve bakanlar için soruşturma önergesi verilse de, bunu, parlamento çoğunluğu her zaman reddediyor; Soruşturma Komisyonu'nun kurulması engelleniyor. Soruşturma Komisyonu kurulsa dahi, gene iktidar çoğunluğu, suçlanan kişileri aklıyor. Böylece, Yüce Divan mekanizması, ancak, başbakan ve bakanlar iktidardan düştükten sonra çalışabiliyor (Örneklerini Cumhur Ersümer, Koray Aydın, Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz Yüce Divan'da yargılanırken gördük).
100. madde değişmedikçe, Yasama Organı gerektiği gibi iktidarı denetleyemiyor. Asıl, bununla ilgili bir adım atmak gerekiyor. Yoksa 83. maddenin doğurduğu sakıncalar, pekâla Meclis'te bir oylamayla giderilebilir. Üzerinde tartışılan 10-15 dosya mevcut. Partiler, Anayasa ve Adalet komisyonlarından oluşan Karma Komisyon'da anlaşsın, bu dosyalar dönem sonuna bırakılacağına, yargının önü açılsın.
Bu arada, dokunulmazlığın ömür boyu bir zırh sağlamadığını, -her dönem Meclis'te yarıya yakın bir değişiklik gerçekleştiğine göre- üyelikleri düşen eski milletvekillerinin yargıda hesap verdiğini de hatırlatmak isteriz. Kısacası, dokunulmazlığın kaldırılması, anayasadaki diğer değişiklikleri toptan reddedecek kadar önemli bir şart değil.