Mevcut HSYK'da, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı müsteşarının haricindeki 5 üye, Yargıtay ile Danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Yargıtay ya da Danıştay üyeleri dışında, kimse HSYK üyesi olamıyor. Zaten Yargıtay üyelerinin tamamını, Danıştay üyelerinin ise 4'te 1'ini HSYK seçiyor. (Tam emme basma tulumba)
1961 Anayasası'nda, Yüksek Hâkimler Kurulu'nun bir kısmını yasama organı seçiyordu. Keza, Fransa, İspanya, İtalya gibi ülkelerde de, Meclis ya da Senato belirli oranda seçimlere müdahil olabiliyor. Hükûmetin öngördüğü yargı reformu kapsamında, gene Yargıtay ve Danıştay üyeleri, HSYK'da yer alacak; Yargıtay ve Danıştay, Genel Kurullarınca seçilen üyeleri aracılığıyla temsil edilecek. Ama bunun yanı sıra, 12 bin hâkim ve savcı, adli ve idari yargıda birinci sınıfa ayrılmış bütün hâkim ve savcılar arasından da HSYK üyelerini seçecekler. Ayrıca, TBMM'ye ve cumhurbaşkanına da HSYK'ya üye atama yetkisi veriliyor. TBMM ya da cumhurbaşkanının seçtiği üyelerin hâkim veya savcı olmaması mümkün; hukukçu bir öğretim üyesi, avukat veyahut Adalet Akademisi Yönetim Kurulu üyeleri de HSYK'ya atanabilecek. Fakat hâkim ve savcıların Kurul'da çoğunlukta olmasına özen gösterilecek.
Reform şunları sağlıyor:
1) Yargıtay'ın ve Danıştay'ın gösterdiği 3 aday arasından cumhurbaşkanı nihai seçimi yaparken, reform gerçekleşirse, Yargıtay, Danıştay, cumhurbaşkanı ve parlamento, kendilerine düşen kontenjana göre, HSYK üyelerini doğrudan seçebilecek.
2) HSYK'nın bazı üyelerini ise, mevcut bütün hâkim ve savcılar, sadece Danıştay ve Yargıtay üyeleri arasından değil, birinci sınıfa ayrılmış bütün hâkim ve savcılar arasından seçecek. Böylece hem seçici taban, hem de arasından tercih yapılan kadro genişletiliyor.
3) Farklı meslek sahiplerine seçilme imkânı sağlanıyor. Birinci derecedeki hâkim ve savcıların yanı sıra, avukatlar, hukukçu öğretim üyeleri, üst düzey yöneticiler de üye olabilecek.