Bülent Arınç'a suikast hazırlığı içinde bulunduğu söylenilen subayların ifadeleri medyaya yansıdı. Böylece, gizli olması gereken hazırlık soruşturması açığa çıktı. Bize de ahkâm kesmek fırsatı doğdu. Bu ifadeler, bütün gazetelerde yer alıyor ve her bir yayın organı "ele geçirdik; ulaştık" gibi kelimeler kullanıyor. Belli ki, birileri, iddiaların önünü kesmek amacıyla, askerlerin savunmasının da yayımlanmasını arzu etmiş.
Daha önce birkaç olayda gördüğümüz gibi, gene suç polisin üzerine atılmış. Albay Erkan Y.B, "Adres notunu cebime polisler koydu" diyor ve başından geçenleri şu şekilde anlatıyor: "Olay yerinde polislerle beklerken, başım üşüdüğü için cebimden beremi çıkarmak istedim. Çıkarırken üzerinde 1424 Cadde Feza A. yazan not cebimden düştü. Hava karanlık olduğundan kâğıtta ne yazdığını göremedim. Ben eğilirken, polis benimle birlikte eğildi. Yerden kâğıdı alıp, notu da polise gösterdim. Benden düştüğü için tekrar alıp cebime koydum. Sonra elim cebimdeyken, elimi çıkarttığımda kâğıt da elimdeydi. Su içmek için kapağı açtım; kapak ve kâğıt sağ elimdeydi; polis, 'Aç elini' dedi, hatta "Yutacak" diye üzerime atladılar. Pusula bana ait değildir; kime ait olduğunu bilmiyorum; montumun sağ yan cebine nasıl girdiğini bilmiyorum."
Binbaşı İ.G de, ifadesinde, kâğıda dair bilgiler veriyor: "...Polisler, Erkan Y.B Albayın elini tuttular. 'Elinde bir şey var' diye birisi bağırdı. Elini açıp, bir şey aldılar. Albay bu şeyi yemeye çalışmadı. Bizi polis aracına aldılar. Şoför polis, araçtan inince, tutanak tutmak üzere getirilen kâğıtların altına baktığımda, Erkan Albay'dan çıkan adresin aynısının A5 kâğıdına yazılı olduğunu gördüm. Alt tarafında dairesel şeklinde karalamalar vardı.Tutanak tutulurken, bu adresin, minibüs içinde bulunan tutanak kâğıtlarının altında yazılı olduğunu söylemeyi aklıma getiremedim. Bunu sonra hatırladım."
Görüldüğü gibi, iki subay, bir ağızdan suçu polise atıyorlar.