Gerçeği eğip bükerek, insanlara, yanlışı "gerçek" diye yutturmaya, "demagoji" diyorum. Baykal, Kürt açılımının 10 Kasım'da parlamentoya getirilmesini, "Atatürk yok, biz istediğimizi yaparız demek istiyorlar" biçiminde takdim etti. İşte bu tam bir demagoji. 10 Kasımlarda artık yas tutulmuyor; tatil de yok. Meclis gündemine aciliyeti olan bir düzenlemenin gelmesi, nasıl Atatürk'le ilişkilendirilebilir?
Bir başka demagoji örneği bayrak tartışması; gene Baykal'dan. AK Parti, Türk bayrağına karşı olabilir mi? Bırakınız AK Parti'yi, akıl izan sahibi olan kim bayrağa alerji duyabilir? Ama Baykal, bayrak alerjisinden söz etmekte bir mahzur görmüyor. "PKK bayrağına alerji yok, Türk bayrağına alerji var. Türk bayrağı açıldığı zaman birileri çileden çıkıyor" diyebiliyor. Mantıklı düşünceyi gölgeleyip, kutuplaşmayı yaratan, dolayısıyla demokrasimizi yaralayan, bunun gibi demagojik tavırlar değil mi?