Bence, Erdoğan ile Baykal'ın bir araya gelmesi, Kürt açılımında olumlu gelişmelere yol açabilir. Tabii, her ikisinin de, devlet adamı gibi davranması ve siyasi bir hesabın peşine düşmemesi kaydıyla. Bu kanaatimiz, Baykal'ın, mektup ile birlikte gönderdiği eklerin muhtevasına dayanıyor. Orada, Baykal, hem anayasal ve yasal değişikliklerden söz ediyor, hem de özel okullarda olmak şartıyla, Kürt dilinde eğitim yapılabileceğini söylüyor.
İşte Baykal'a ait bazı düşünceler:
Cumhuriyet, Kurtuluş Savaşı sürecinde Anadolu'da yaşayan ve değişik etnik kökenden gelen herkesin ortak katkısı ve eşit ağırlığı ile kurulmuştur. Bu zengin mozaiğin unsurlarından birini veya birkaçını yok sayan anlayış ve politikalar kabul edilemez.
Kürt kökenli yurttaşlarımız, ana dillerinde, yazılı basın, radyo ve televizyon dahil her türlü medya aracılığıyla yayın yapabilme, özel okullarda kendi ana dilleriyle eğitim yapabilme hakkına kavuşmalı. Türkiye'nin resmi dili ve ortak dilimiz Türkçe'dir. Ancak ülkemizde ana dili Türkçe'den farklı olan milyonlarca yurttaşımız bulunmakta olup, bunlar arasında Kürtçe, Zazaca önemli yer tutmaktadır.
Ana dil yasağına ilişkin, anayasal ve yasal düzenlemeler yürürlükten kaldırılmalı. Yurttaşların ana dillerini serbestçe konuşabilmeleri, yazabilmeleri, öğretebilmeleri, bu dillerde değişik kültür etkinliğinde bulunmaları güvence altına alınmalı.
Resmi eğitim ve öğretim kurumlarında, eğitim dili olarak Türkçe kullanılsın. Türkçe dışında eğitim ve öğretim yapılacak yabancı diller, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlensin.