Metropoll'ün anketinin neticeleri, Ergenekon davasındaki kafa karışıklığını ortaya koyuyor. Bir kere, vatandaşın önemli bir çoğunluğu, hâkimlerin ve savcıların, yani yargı makamlarının, Ergenekon soruşturmasında rahat ve bağımsız bir şekilde görevlerini yapabildiğini düşünmüyor. % 60.4 "Yargıya bir takım müdahaleler olmaktadır" derken, sadece % 29 "Yargı tam bağımsız hareket ediyor" görüşünde. Askerlerin, askeri ya da adli mahkemelerde yargılanması konusunda da kamuoyu ikiye bölünmüş durumda. "Asker, Askeri Mahkeme'de yargılanmalı" % 45; "Asker, sivil mahkemede yargılanmalı" % 48.
Vatandaşın önemlice bir bölümü ( % 48), ordu içerisinde darbe yapmak isteyenlerin bulunduğuna inanırken, gene hiç de küçümsenmeyecek bir kitle (% 39), ordu içerisinde darbe yapmayı isteyen bir grup olmadığını düşünüyor.
Mahiyet itibariyle siyasi olan bir dava, politikacıların ve basın mensuplarının katkısıyla iyice siyasallaştı; gruplaşmalar oluştu; bu durum, yukarıda zikrettiğimiz anketlere de yansıyor. Ama çok şükür, artık, Ergenekon meselesini, sadece, iktidarın muhaliflerini tasfiye aracı olarak gören kalmadı gibi; "fasa fiso" diyenler de seslerini kesti. Hâkimlere, ya da savcılara tam güven duymayanlar bulunmakla birlikte, işin ciddiyeti ve Türkiye'nin, onlarca yıl kendisine ayak bağı olan derin devlet tertiplerinden kurtulmaya çalıştığı iyice anlaşıldı.