Milliyet gazetesi, birkaç gündür, ÖSS neticelerine dayanarak Türk Milli Eğitimi'nin başarısızlığını yazıyor. Bence, sorun, yıllardır uygulanan test sisteminde. Çünkü çocuklar, güzel cümle kurmayı, düşüncelerini etraflı bir biçimde ifade etmeyi, imlalarını düzeltmeyi öğreneceklerine, sadece seçenekleri işaretliyorlar. Böyle bir eğitim olur mu? Bu yüzden, bir süredir tartışılan "olgunlaşma imtihanına" yürekten destek veriyorum. Birçok ülkede benzeri uygulanıyor. Son sınıfa geldiklerinde, öğrenciler, bütün ortaöğretimde okudukları derslerden sorumlu tutulup, sınava girmeli ve bu sonuçlar bir şekilde üniversite girişinde de değerlendirilmeli. Olgunlaşma imtihanı, katiyen test biçiminde yapılmamalı.
***
Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK), 21 Temmuz'da, İmam Hatipleri de ilgilendiren katsayı meselesini ele alacağını öğrendim. Yıllardır, sanki Milli Eğitim'in tek sorunu bu imiş gibi tartışıp dururuz. Oysa bu yıl, ÖSS'ye giren öğrencilerin okul türlerine göre dağılımı şöyle: Düz lise 731 bin; Anadolu lisesi 148 bin; Endüstri meslek lisesi 98 bin; Kız meslek lisesi 69 bin; Yabancı dil eğitim veren lise 68 bin; Özel lise 57 bin; Yabancı dil eğitimi yapan özel lise 35 bin; Fen lisesi 22 bin; Öğretmen lisesi 22 bin; İmam Hatip lisesi 19 bin; Ticaret meslek lisesi 8 bin; Teknik lise 6 bin.
Görüldüğü gibi, İmam Hatip liselerinin tümü üniversiteyi kazansa, adetleri 19 bini aşmıyor. Katsayıda eşitlik sağlansa ve bu sorun ortadan kalksa, nasıl bir tehlike doğabilir ki! Ama biz, maalesef, bu ideolojik tartışmaya saplanıp, eğitimin esasını ve iyileştirme yolunda atılması gereken adımları görüşemiyoruz.