Prof. Asaf Savaş Akat, ekonomideki öngörülerine güvendiğim bir isim. Kendisine son açılan ekonomik paketle ilgili düşüncelerini sordum. Türkiye'nin zaten yeni bir teşvik sistemine ihtiyacı olduğunu, söz konusu paketin de, bu gereği karşıladığını belirtti: "Türkiye'de, ciddi bir teşvik sistemi gerekiyordu. Çünkü, a) Derin bölgesel farklılıklar mevcut, b) Emek yoğun sanayii, daha ucuz işgücünün temin edilebileceği bölgeye kaydırmak icap ediyor, c) Belli sektörlerin gelişmesini sağlamak için de teşvik sisteminden yararlanılır. Bu bakımdan, ekonomik krize bağlı olmayarak da teşvik sistemine ihtiyaç duyuluyordu. Bu yapıldı. Tabii nasıl bir sonuç elde edileceğini bilmiyorum. Şu anda istihdam desteğinin de ne kadar etkili olacağını söylemek mümkün değil."
Asaf Savaş Akat'ı bulmuşken, IMF ile anlaşma konusuna da girdim.
- Bu durumda gene IMF ile anlaşabilir miyiz?
- Başbakanın IMF ile anlaşmak istediğini pek sanmıyorum. Öteden beri, ben de, mevcut krizde IMF'ye gerek olmadığını söyleyip duruyorum. Çünkü ekonomik bunalımın temelinde kaynak sorunu yok. Yatırımlar açısından iç talep, ihracat açısından ise, dış talep noksanı gelişmeleri olumsuz etkiliyor. IMF'den kaynak sağlansa, buna mukabil iç talep canlı değilse, nasıl üreteceksiniz, kime satacaksınız? Ya da, dışarıdan bir talep gelmiyorsa, malınızı nasıl ihraç edeceksiniz?
-Peki bu ne biçim kriz? Enflasyon düşüyor, faiz düşüyor, vergi indirimine gidiliyor, dolar nispi bir istikrar kazandı vs...
- Farklı bir kriz. Eskiden ekonomi küçülürken, devlet para politikasını sıkardı. Zam yapılır, vergiler arttırılırdı. Enflasyon yükselir, faizler de yükselirdi. Şimdi tam tersi oluyor.
Prof. Asaf Savaş Akat'la kısa konuşmamızda, birçok bilgi almış oldum: 1) IMF ile anlaşma yapılmasa da olur. 2) Türkiye'ye zaten kapsamlı bir teşvik sistemi gerekliydi. 3) Bu kriz, alışıldık krizlerden değil. Kaynak sıkıntısı yerine, iç ve dış talep düşüklüğünden besleniyor.