Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

"Ba'de Harab-ül Basra"

Demokrat Parti genel başkanlığı için, Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk'u destekliyor. Oysa, 1993'te, kendisi Çankaya'ya çıkarken, onun genel başkanlığına icazet vermemişti. Cindoruk'u istememesi, güvenmemesinden kaynaklanmıyordu. Zira yasaklı döneminde partiyi ona emanet etmişti. Demirel'in 1993'te "İsmet ağabeyi" tercih etmesinin sebebi, Çankaya'dayken, partiyi de yönetmeyi arzu etmesiydi; DYP'deki hâkimiyetini sürdürme emelindeydi. Hani şu, "Tapulu arazime gecekondu kondurtmam" meselesi; Mehmet Yazar'a da bu yüzden karşı çıkmamışlar mıydı? Yazar'a muhalefetin zahiri gerekçesi, onun 12 Eylül döneminde askerle işbirliği yaptığı iddiasıydı. Ama maalesef, 28 Şubat'ta, Demirel ile Cindoruk "Meclis darbesini" bazı ordu mensuplarıyla el ele gerçekleştirdiler. Refahyol'un yıkılması, DYP'den transfer edilenlerin Cindoruk'un genel başkanlığını yaptığı Demokrat Türkiye Partisi çatısı altında toplanması ve Çiller yerine, Mesut Yılmaz'ın başbakan yapılması. Keşke Cindoruk, o oyunlara karışmayıp, yedek güç olarak bir köşede bekleseydi.
Keşke Demirel de, 28 Şubat sürecinde Çiller'i dinleyip, Karadayı'yı emekliye sevk ediverseydi. Cindoruk 1993'te DYP genel başkanı olabilirdi; olmadı. 16 yıl sonra, Demokrat Parti genel başkanlığına soyunuyor. Ne demiş atalarımız: "Ba'de Harab-ül Basra" (Basra harap olduktan sonra)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA